MMO İSTANBUL ŞUBE’DE ÖĞRENCİ ÜYE KURULTAYI GERÇEKLEŞTİRİLDİ

×

Hata mesajı

  • Notice: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 771 satırı) içinde Undefined index: 3.0.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 777 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 781 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 841 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.
İstanbul Şubesi

Yayına Giriş Tarihi

27 Şubat 2017

TMMOB Makine Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Öğrenci Üye Kurultayı 25 Şubat 2017 tarihinde MMO İstanbul Şube’de gerçekleştirildi. 13 üniversiten 68 öğrencinin katılımıyla gerçekleşen kurultayda “Eğitim ve Örgütlenme” teması etrafında Türkiye’deki eğitimin tarihsel süreçleri ve bu süreçlerde yaşanan sorunlar, mühendislik öğrencilerinin ve mühendislerin yaşadığı problemler ve günümüzde yaşanan güncel sorunlar tartışıldı.

Makine Mühendisleri Odası İstanbul Şube Öğrenci Üye Yerel Kurultayı Sonuç Bildirgesi:

Cumhuriyet`in birçok alanda olduğu gibi eğitim alanında da çok önemli devrimleri olmuştur. 1940`da kurulan Köy Enstitüleri eğitim alanında yapılan devrimin en önemli örneğidir. Köy Enstitüleri`nin kurulmasıyla birlikte kültür, sanat, ziraat, bilim ve teknik alanlarında ilerlemeler gerçekleştirilmiş, toplumdaki okur-yazar oranı önemli derecede arttırılmıştır. Bu çağdaşlaşma süreci soğuk savaş döneminde komünizmle mücadele temelinde tehdit olarak algılanarak dönemin Amerikancı iktidarı tarafından Köy Enstitüleri`nin kapatılmasıyla sonlanmıştır. 1950`den sonra Laik eğitim sistemi sistematik olarak yok edilmeye başlanmıştır. Darbeler ve değişen iktidarların eğitimi kendi ideolojileri doğrultusunda şekillendirmesi ve istikrarsızlaştırması, bununla birlikte 12 Eylül darbesiyle gelen YÖK, bilimsel ve laik eğitimin geleceğini karanlığa teslim etmiştir.

AKP iktidarı ile birlikte de üniversiteler neo-liberal politikalardan payını almış, eğitimde gerici ve piyasacı baskılar artarak devam etmiştir. Bu 15 yıllık iktidar sürecinde eğitim sistemi defalarca değiştirilmiş, bilimsellikten uzaklaştırılmıştır. 4+4+4 sistemi ile yoksul aile çocuklarının eğitim görmesi neredeyse imkansız hale getirilmiş, özel okullarda okuyamayan öğrenciler meslek liselerine ve imam hatipleştirilmiş okullarda okumaya zorlanmıştır. Özel okullarda eğitim görebilen öğrenciler ise aynı şekilde gerici eğitim sistemine yıllarca para ödeyerek sonunda işsiz kalma korkusuyla da olsa eğitimlerine bir şekilde devam etmek durumundadır. Üniversitelerde de aynı şekilde Bologna Sistemi ile piyasanın ara eleman ihtiyacını karşılayacak düzeyde niteliksiz bir eğitim sistemi uygulanmaya devam etmektedir. Sermayenin isteği doğrultusunda merdiven altı üniversiteler açılıp ihtiyaca yönelik ara eleman arzı fazlasıyla sağlanmıştır.

Tüm bu politikalar mühendis, mimar ve şehir plancılarını da olumsuz etkilemiş, sonuç olarak günümüzde 100 bini aşkın mühendis, mimar ve şehir plancısı işsiz bırakılmıştır. Toplum bu şekilde gerici ve karanlığa gömülmüş, geleceksizleştirilmiştir. Mühendislik, teorik eğitimin niteliksizliğinin yanında uygulama alanlarının yeterli düzeyde olmaması, niteliksiz üniversitelerin ve bölüm kontenjanlarının arttırılmasıyla ihtiyaçtan fazla mühendis yetiştirilmesi ile saygınlığını kaybetmiştir. İşte bu piyasacı düzen mühendisliği toplumcu çizgisinden uzaklaştırmakla beraber meslektaş rekabetini büyütmüş, bireyci ve kariyerist eğilimleri arttırmıştır.

Bunun yanı sıra mevcut iktidarın erkek egemen, dinci, gerici politikalarından en çok zarar gören kadınlardır. Gerici ve dinci politikalar kadını aşağılama, eve hapsetme, sadece çocuk doğuran bir cinsel obje olarak görme toplumda taciz, tecavüz ve kadın cinayetlerini kat kat arttırmış ve zanlılar iktidar tarafından korunmuştur. Bunların yansıması olarak kadınların eğitim ve iş hayatında birçok zorlukla karşı karşıya kaldığını göz ardı etmemek gerekiyor. Özellikle sahada, fabrikada staj yapmak, çalışmak kadınlar için bir negatif ayrımcılık konusu olmuştur.

Son dönemeçte ise OHAL ile birlikte çıkarılan KHK`larla barışı, demokrasiyi savunan yüzlerce akademisyen hukuksuz şekilde ihraç edilmiştir. Bilimsel ve özgür düşünceye vurulan bu darbe sadece hocalarımıza değil toplumumuzun geleceğine yapılmış bir saldırıdır. Akademiler iktidarlardan bağımsız olmalıdır. Özgür düşünce ve bilim her türlü otoriterleşmeyi ve tek tipleşmeyi reddederek bilimin ışığında topluma yön gösterici olmalıdır.

Türkiye`nin içinde bulunduğu bu süreçte öncelikli görevimiz bu gerici ve piyasacı karanlık düzene karşı aydınlık geleceğimiz için örgütlenmektir. Eşit, parasız, bilimsel, laik ve anadilde eğitim hakları temelinde eğitim sisteminin yeniden düzenlendiği, emek sömürüsünün olmadığı, kentlerin ve doğanın ranta açılmadığı, ezilen halkların birlikte barış içinde yaşadığı, kamu yararının esas alındığı, üreten, sanayileşen ve demokratikleşen bir Türkiye için mücadele etmektir.

TMMOB eski başkanı Teoman ÖZTÜRK`ün TMMOB 24. Genel Kurulu`nda yaptığı konuşmada dediği gibi: "...Yüreğimizdeki insan sevgisini ve yurtseverliği, baskı ve zulüm yöntemlerinin söküp atamayacağının bilinci içinde, bilimi ve tekniği emperyalizmin ve sömürgenlerin değil, emekçi halkımızın hizmetine sunmak için her çabayı güçlendirerek sürdürme yolunda inançlı ve kararlıyız..."

GELECEK BİZİZ VE BUNU BİLİYORUZ!