MMO ÖĞRENCİ ÜYE KURULTAYI TOPLANDI

×

Hata mesajı

  • Notice: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 771 satırı) içinde Undefined index: 3.0.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 777 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 781 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 841 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.
İstanbul Şubesi

Yayına Giriş Tarihi

30 Mart 2015

TMMOB Makina Mühendisleri Odası`nın (MMO) düzenlediği Öğrenci Üye Kurultayı, 28 Mart 2015 tarihinde, Ankara`da TMMOB Teoman Öztürk Öğrenci Evi`nde "Bilimsel Eğitim ve Özerk Üniversite İçin" ana temasıyla toplandı. Kurultaya 49 üniversiteden, MMO Öğrenci Üye Yönetmeliğine göre Odaya üye olan yaklaşık 21 bin öğrenci üyeyi temsilen 400 delege katıldı

 Kurultayın açılış konuşmaları, Öğrenci Üye Kurultayı Yürütme Kurulu Üyesi Umut Erol, Oda Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ekber Çakar ve Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Başkanı (TMMOB) Mehmet Soğancı tarafından yapıldı.

 

Öğrenci Üye Kurultayı Yürütme Kurulu Üyesi Umut Erol açılışta şöyle konuştu:

"Değerli TMMOB ve MMO Yöneticileri, Sevgili Arkadaşlar, Değerli Basın Mensupları, Ülkemizin dört bir yanından gelen, yürekleri insan ve ülke sevgisiyle dolu, Makina Mühendisleri Odası Öğrenci Üyesi arkadaşlar, öncelikle hepinize merhaba, hepiniz hoş geldiniz.

Bugün burada henüz sıralarında oturduğumuz üniversitelerde yaşamakta olduğumuz sorunları, yarın mezun olup meslek hayatımızda karşılaşacağımız sorunları ve ülkemizin bugün gelmiş olduğu yozlaşmış durumu tartışmak üzere toplanmış bulunuyoruz.

Günümüzde çok yaygın olarak karşılaştığımız, dar anlamda kendi geleceğini düşünen, bireyci, toplumsal sorunları algılamaktan uzak, bu sorunlara tavır almaktan korkan, tüketici, kolaycı, apolitik, ya da ırkçı-gerici-kafatasçı öğrenci yapısı üniversite ve üniversiteli kimliğini yozlaştırmakta, öğrencileri sınırlı eğitime sahip sıradan bireyler haline getirmektedir. Oysa üniversiteler ve üniversiteli gençler, yani bizler öğrendiğimiz bilgi ve taşıdığımız enerji ile toplumun en aydın kesimi, toplumun yol göstericileri, liderleri olmak durumundayız. Böylesi bir nitelik bizleri, fikirlerimizi, davranışlarımızı sıradan olmaktan çıkartarak toplum tarafından örnek alınması, izlenmesi gereken kişiler haline getirir.

Bugün üniversitelerin bilimin, teknolojinin üretildiği yeni buluşların yapıldığı eğitim merkezleri olması gerekirken sistem tarafından bilimin mal, öğrencinin müşteri olarak görüldüğü ticarethaneler haline getirilmiştir. Bunun yanında mevcut iktidar tarafından dinci kadrolaşmalarla gelecek nesillerin, bizlerin beyinlerini esir alma çalışmaları, kindar nesil yetiştirme çabaları, üniversiteleri "büyük bir camii" olarak gören karanlık düşünceleri bu ülkeye, üniversite öğrencisi, yani bizlere yapılmış en büyük kötülüktür.

AKP iktidara geldiği günden bu yana kurmuş olduğu baskı ve yaratmış olduğu korku duvarlarıyla soran-sorgulayan "aydın" kimliğine sahip öğrenciler yerine topluma ve çevresine duyarsız, itaat eden, kolaycı, hazırcı, almış olduğu içi boş eğitim ile "eğitimli cahil" bireyler yetiştirmeye çalışmıştır.Bizler hem meslek alanlarımızda hem üniversitelerimizde hazırcı, kolaycı ve itaat eden bireyler değil, sorgulayan, düşünen ve toplumun sorunlarına duyarlı olan "aydın" kimliğe sahip insanlarız. Mesleki sorunlarımızın yanında, toplumun sorunlarına kulak veriyoruz, içinde yaşadığı toplum mutlu olmayan mühendisler de mutlu değildir.

Bugün bizler, demokrasi ve emekten yana güçlerle örgütlü mücadelemizi büyütüp, özgür ve özerk üniversite ortamında eşit, parasız, anadilde, bilimsel eğitim için gerekli adımların atılmasını sağlamak için;

Kendi sorunlarımızın ülke sorunlarından ayrılmayacağının bilinci ile üreten, sanayileşen, kalkınan, hakça bölüşen, bağımsız ve demokratik bir ülke için;

Emekten, halktan yana politikaların yaşama geçirilmesi için tüm örgütlülüğümüzle ortak hareket etmeliyiz.

Bunun için gün, enerjimizi iç tartışmalarda tüketme değil, örgütlülük içerisinde en geniş tabanı doğru hedefler etrafında birleştirmek için özverili bir çalışmaya yoğunlaştırma günüdür.

"...Yüreğimizdeki insan sevgisini ve yurtseverliği, baskı ve zulüm yöntemlerinin söküp atamayacağının bilinci içinde, bilimi ve tekniği emperyalizmin ve sömürgenlerin değil, emekçi halkımızın hizmetine sunmak için her çabayı güçlendirerek sürdürme yolunda inançlı ve kararlıyız..."

Bu görüş ve düşüncelerle aklımızın ve umudumuzun yolu açık olsun diyor, sizleri tüm yurtseverliğimle selamlıyorum.

YAŞASIN MMO ÖĞRENCİ ÜYE ÖRGÜTLÜĞÜĞÜ!

YAŞASIN TAM BAĞIMSIZ VE GERÇEKTEN DEMOKRATİK TÜRKİYE MÜCADELEMİZ!"

Oda Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ekber ÇAKAR ise açılışta şunları söyledi:

 

"Sayın Birlik Başkanım, Örgütümüzün Değerli Yöneticileri, Sevgili Öğrenci Üye Arkadaşlarım, Sevgili Basın Mensupları,

Makina Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu ve şahsım adına sizleri sevgiyle, dostlukla selamlıyorum. Öğrenci Üye Kurultayı 2015'e hoş geldiniz.

Kurultayda, ana tema olan "bilimsel eğitim, özerk üniversite" gereklilikleri ile ülkemizdeki genel durum arasındaki bağların güçlü, eleştirel bir şekilde kurulmasını diliyor, etkinliğimizin örgütleyicileri ve emeği geçen bütün arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum.Bu kurultaya gelirken birçok Şubemizde yerel kurultaylar düzenlendi. Bu uygulama ile katılım sürecini bütün öğrenci üyelerimize yaymaya ve kurultayın ana konuları üzerinde düşünce üretimini teşvik etmeye, öğrencilerle organik bağlar kurmaya, öğrenciler içinde düşünsel ve örgütsel bir alan oluşturmaya çalışıyoruz. Tabii ulaşılabilecek öğrenci kitlesine yeterince ulaşılamamış olduğunu sanırım hepimiz biliyoruz. Bu noktada gerek Şube yönetimlerinin öğrenci üye komisyonlarına daha yakından ilgi göstermesi, destek sunması, gerekse komisyonlarımızın daha aktif ve kapsayıcı çalışma biçimlerine yönelmesi gerekir.

 

Sevgili Öğrenci Üyelerimiz,

Oda ile meslektaş adayları arasında bağların oluşturulmasını önemsiyoruz. Bu kapsamda 1996 yılında başlattığımız öğrenci üyelik uygulaması, aynı zamanda Odamızın asıl gücü, dayanağı olan örgütlü üyelik esprisinin üniversite yıllarından oluşturulmasını da içermektedir. Şu anda Oda organlarında öğrenci üyelik faaliyetinden gelen birçok yönetici arkadaşımızın bulunması, sizlerin Odanın aktif öznesi olabileceğinizi göstermektedir. Bu durum Odamız için aynı zamanda bir yenilenme kaynağı oluşturmaktadır.

16 yıldan beri iki yılda bir düzenlediğimiz öğrenci üye kurultaylarına, ilkini 2012 yılı Eylül ayında düzenlediğimiz Öğrenci Üye Yaz Kampı ile bir adım daha atarak, sizler için bir tür eğitim, tartışma, eğlenme, kaynaşma platformunu da ekledik. Oluşturduğumuz bütün platformların geliştirilmesinin tamamen sizin sahiplenmenize ve Oda ilkeleri doğrultusunda yeniden üretiminize bağlı olduğunu belirtmek istiyorum.

Her şeyi sizler tarafından planlanan bu kurultayları toplamadaki amacımız, öğrenci üyelerimizin birbirlerine siyasi vb. çeşitli bildirimlerde bulundukları bir platform oluşturmak değildir. Amacımız pozitiftir ve çok yönlüdür. Öğrenci üyelerimizin belirlenmiş gündeme uygun olarak düşüncelerini özgürce ifade edebilecekleri olgun bir tartışma ve ortak üretim ortamı hazırlamaktır. Odamız ve TMMOB'de olduğu gibi, öğrenci üyelerimiz arasındaki ilişkiyi, dayanışmayı, birlikte mücadele etme bağlarını güçlendirmektir. Öğrencilikten başlanarak, öğretim ve meslek alanları ile bağlantılı olarak, ülke ekonomisine, sanayisine, gerçekleri üzerine yöntemsel makro bakış açısının geliştirilebilmesine katkı sunmaktır.

Tabii bu özgür platformda gerektiğinde Odamızı da sorgulamanızı, varsa eksiklik ve yanlışlarımızı açık yüreklilikle dile getirmenizi bekliyoruz. Burada söylenecek her düşünce, geçmiş kurultaylarda olduğu gibi Odamızın pratiğine katkıda bulunacaktır.

 

Değerli Arkadaşlar,

Bütün çalışmalarımızda bizlere rehberlik eden, sizlere de çalışmalarınızı örgütlerken yol göstermesi gerektiğini düşündüğümüz temel ilkelerimizden bazılarına değinmek istiyorum.

Öncelikli olarak, Odamız ve üst birliğimiz olan TMMOB'nin mesleki demokratik kitle örgütü hüviyetine dikkat çekmek istiyorum.

Odamız, TMMOB'nin en büyük Odalarından biridir. Yaygın mesleki hizmet sunumu, sınıfsal, toplumsal duyarlılıkları ve üretkenliği ile kamuoyunda saygın bir konuma sahiptir.

Odamız, dar meslekçi bir meslek örgütü olmadığı gibi, dar anlamda siyaset de yapmaz. Meslek ve uzmanlık alanlarımızı düzenleme, koruma, genişletmenin yanı sıra bu alanlara yönelik müdahalelere karşı mücadele eder. Odamız, ülkemizi, sanayi ve tarımımızı, kentlerimizi, dolayısıyla mühendislik gerek ve uygulamalarını sermaye birikim süreçleri ve rant için talan eden yeni liberal saldırılara karşı mücadeleyi aynı potada buluşturan, geniş yorumlu bir meslek ve siyaset yaklaşımına sahiptir.

Odamız emekten, halktan, sanayileşmeden, planlı kalkınma, tam istihdam ve hakça bölüşümden yanadır. Demokrat, antiemperyalist, kamucu, toplumcu bir karaktere sahiptir.

Oda çalışmalarında, meslek ve meslektaş sorunlarının, ülkenin ve halkın sorunlarından ayrılamayacağı temel ilke olarak kabul edilir.

Odamız ırkçılığın, milliyetçiliğin, faşizmin, her türlü gericiliğin ve bütün sömürü biçimlerinin karşısındadır. Barıştan, bir arada yaşamdan, insan haklarından, temel haklardan, siyasal, toplumsal, akademik, demokratik özgürlüklerden ve halk iradesine dayalı kapsamlı bir demokratikleşme ve bağımsızlıktan yanadır.

Odamız ve TMMOB'nin, bütün iktidarlar, sömürü ve rant çevrelerinden örgütsel bağımsızlığı esastır.Ve şunu lütfen unutmayın: Odamız gücünü yalnızca örgütlü üyelerinden, demokratik merkeziyetçi form içindeki katılımcılıktan alır. "Birlikte üretme, birlikte karar alma, birlikte yönetme", temel ilkemizdir.

İçinde yer aldığınız Makina Mühendisleri Odası örgütlülüğü, genel olarak böylesi bir yapıya sahiptir ve bu nitelikler bir gelenek olarak sizler tarafından da devralınıp bizlerle birlikte, kuşaklar birlikteliği içinde sürdürülmelidir.

 

Sevgili Arkadaşlar,

Mühendislik; bilimsel bilgiyi, doğal güç ve kaynaklar ile üretim sürecinde edinilen teknolojik olanakları kullanarak toplum yaşamını kolaylaştırmak ve daha ileri götürmek için ürünleri, prosesleri, ekipmanları, hizmetleri tasarlayan ve bunların üretim, işletme, bakım, onarım, denetim, danışmanlık, araştırma geliştirme ve teknik pazarlama süreçlerini kapsayan bir meslek disiplinidir. Kısaca mesleğimizin toplumsal sorumlulukları ve uygulama alanlarımız toplumun günlük yaşamının her noktasını doğrudan ilgilendirmektedir.

Ancak eğitim-öğretim süreçlerinde ve uygulamada bir dizi sorun ortaya çıkmıştır, çıkmaktadır. 1980 sonrasının yeni liberal, piyasacı, gerici dönüşümünün doğrudan yansıdığı bir alandır. Özerk, demokratik, bilim ve teknik yuvaları olması gereken üniversiteler "şirket" ve "müşteri odaklı" ticarethanelere dönüştürülmektedir. Kamu yükseköğretim kurumları kaynak bulmak için öz varlıklarını pazarlamakta; özel üniversiteler yaygınlaşmaktadır. İhtiyaç fazlası ve düzeyi çok düşük üniversiteler açılmaktadır. Okullarda polis ve özel güvenlik birimlerinin egemenliği, baskılar, gericilik ve gerici-faşist saldırılar eş zamanlı olarak yoğunlaşmaktadır.Bu sürece hizmet eden YÖK, 12 Eylül darbesinden sonra üniversiteleri bilimsel üretim ve toplumcu düşünceden uzaklaştırmaya çalışan iktidarların vazgeçilmez bir aygıtı olmuştur. YÖK, eğitimde yeni liberal ve gerici politikaları uygulayan tüm iktidarlar gibi AKP döneminde de varlığını güçlendirerek sürdürmektedir. Üniversitelerin piyasa ve siyasi iktidar merkezli kurumsal işleyişi doğrultusunda önemli adımlar atılmıştır. Gerek öğrenim olanağına kavuşamamış gençlerin, gerekse bu olanağı bir şekilde elde edebilen gençlerin tamamı, sermaye güçlerinin ucuz yedek işgücü deposu olarak görülmektedir. Bu gerçekler, AKP'nin "yeni Türkiye" vizyonunda üniversitelere ve öğrencilere biçilen işlevin ne olduğunu göstermektedir.

Ancak gençlerimiz, eşitsizlikleri artıran yeni liberal sömürü ve bunu perdeleyen dinci, gerici politikalar karşısında tek seçeneğin "şükretmek" olmadığını defalarca göstermiştir. Çeşitli haklı vesilelerle birçok üniversitede yaşanan direniş ve hak mücadeleleri, akademisyen kesimle de buluşmaktadır. Bu noktada öğrenci gençliğin, üniversite bütünlüğünde yer alan, zihinsel emek ile fiziksel emek kategorilerini kapsayan bütün emekçilerle buluşmasının oldukça önemli olduğunu özellikle belirtmek isterim.

 

Sevgili Öğrenci Arkadaşlarım,

Yeni liberal dönüşüm programı, meslek alanlarımızı doğrudan etkilemiştir. Mühendisliğin sanayi, tarım, kent ve toplum yaşamına yönelik, bilimsel teknik temellerdeki kamusal-toplumsal hizmet niteliği aşındırılmıştır. TMMOB Yasası'nın değiştirilmesi çabaları, hem bu nedenle hem de Odalarımız ve TMMOB'nin rant politikaları önünde engel oluşturmasından dolayı sürekli olarak gündemdedir.

Sanayi, çalışma yaşamı, işçi sağlığı ve iş güvenliği, yapı denetimi, imar, tarım, gıda, madencilik, orman, su kaynakları, enerji, çevre ve kentleşme ile ilgili yasalar ve yönetmelikler, sömürü, rant ve talana yönelik olarak düzenlenmektedir. Bu politikalar, mühendislik uygulamaları ve eğitiminde büyük tahribata yol açmış; nitelikli işgücü olan mühendislikte de işsizlik artmıştır. Esnek, güvencesiz çalışmaya dayalı sömürü biçimleri hemen her alana yayılmaktadır.

AKP döneminde "değişim" adı altında üniversiteleri ve meslek alanlarımızı ilgilendiren birçok düzenleme yapılmıştır. Teknik öğretmenlere "mühendis" unvanı verilmesi, teknoloji fakülteleri ve uzaktan eğitim gibi mühendislik eğitiminin temelini aşındıran düzenlemeler söz konusudur.

Mühendislik bölüm ve fakültelerinin gerçek bir gereksinime dayanmayan hızlı artışı, işsiz mühendis sayısını, daha da düşük ücretlerle ve güvencesiz çalışma ile meslek dışı alanlarda çalışmayı yaygınlaştırmaktadır.

AKP iktidarı döneminde, 2003-2015 arasında üniversite sayısı 78'den 184'e, Odamıza bağlı meslek disiplinleriyle ilgili bölümü bulunan üniversite sayısı 54'ten 139'a, bölüm sayısı (burslu öğrenim ve ikinci öğretim veren bölümler de bağımsız değerlendirilmek şartıyla) 138'den 418'e çıkmıştır. İlgili mühendislik bölümlerinde öğrenim gören öğrenci sayısında da benzer artışlar söz konusudur. Ancak eğitime ayrılan ödenekler, öğretim görevlisi sayısı ve üniversite koşulları gibi göstergelerde eşdeğer bir artış yoktur.

Eğitim-öğretimdeki teori-pratik uyuşmazlığı, öğretim elemanı eksikliği, laboratuvarların olmayışı, deneysel malzeme eksikliği, bilimsel bilginin geri plana atılması vb. bir dizi olgu, mühendislik öğretimini kemirmektedir.

Kadın mühendisler, üniversite yıllarından çalışma yaşamına dek fırsat eşitliğinden uzakta, baskıyı, sömürüyü ve toplumsal cinsiyet eşitsizliklerini bir bütün olarak yaşamaktadır.

Mevcut eğitim-öğretim sistemi değişik kültürleri kapsayacak demokratik öğeleri dışlamaktadır. Anadilde eğitim engellenmekte, zorunlu din dersleri, imam hatip okullarının yaygınlaştırılması ve birçok yeni uygulama ile dinci eğitim modellerine geçiş yapılmakta, farklı inançlar ve dini inancı olmayanlar baskı altında tutulmaktadır. Devlet, siyaset, eğitim ve toplumsal yaşamda laikliğin bitirilmesi yönünde önemli adımlar atılmıştır. Din, sömürüyü gizleyen bir zırh olarak ve mezhepçi bir tarzda kullanılmaktadır.

Üniversite öğrencilerinin temel gereksinimlerini karşılayabilmek ve eğitimin bazı aşamalarında ödemek zorunda kaldıkları maddi bedeller, öğrenim olanaklarına erişim ve kullanımda ciddi eşitsizlikler, sorunlar yaratmaktadır.

Kısaca sınıfsal, toplumsal, cinsiyet eşitsizliklerini artıran mevcut düzen ve AKP iktidarı, kapitalizmin "işsizlik stoku"nu genişletme ve piyasaya düşük ücretli işgücü yedeği oluşturan programatik bir yönelime sahiptir. Ama unutmayalım ki, karanlığın, olumsuzluğun diyalektik karşıtı aydınlıktır; motorları maviliklere sürebilmek, güneşli güzel günler görmek ancak mücadele ile olanaklıdır.

Öğrenci üye örgütlülüğünün geliştirilmesi, antiemperyalist, demokrat, toplumcu, kamucu mühendislik ve Oda örgütlülüğünün geleceğine etki edecek faktörlerin başında gelmektedir. Eğitim-öğretim ve meslek alanlarımıza yönelen gerici liberal kuşatmaya karşı bilimi rehber alan örgütlü bilincin üniversitelerde ve her alanda yaygınlaştırılması, ülkemizin aydınlık geleceği için önem taşımaktadır.

Ülkemiz koşulları, öğrenci gençliğe; üniversite özerkliğinin sağlandığı; eğitimin her kademede eşit ve parasız olduğu; öğretimin akademik, demokratik, bilimsel ve laik bir yaklaşımla yeniden düzenlendiği; öğretim üyeleri, öğrenciler ve üniversite çalışanlarının yönetim ve karar süreçlerine katıldığı "bir başka Türkiye ve üniversite" mücadelesinde önemli görevler yüklemektedir.

Konuşmamı sona erdirirken, Odamızın karanlığa karşı aydınlığı, baskıcı ve otoriter yönetim anlayışlarına karşı demokrasi ve özgürlükleri, ırkçılık ve milliyetçiliğe karşı barış içinde bir arada yaşama kültürünü, tek değerin daha fazla kâr etmek olduğu piyasa toplumuna karşı eşitliği ve adaleti temel alan, demokrat, toplumcu yurtsever değerlerine sahip çıkacağınıza yürekten inanıyorum.

Son olarak, 1996 yılından beri öğrenci üye çalışmalarımıza yön veren TMMOB Başkanımız Mehmet Soğancı, önceki Oda Başkanımız Emin Koramaz ve Elif Öztürk başta olmak üzere bu çalışmalarda emekleri bulunan bütün arkadaşlarımıza; bu etkinliğin düzenleme, yürütme kurullarına; etkinlik sekreterlerine ve hepinize teşekkür ediyorum. Kurultayımıza başarılar diliyor, hepinizi sevgi ve dostlukla selamlıyorum."

TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı'da açılışta özetle şöyle konuştu:

"TMMOB'de öğrenci üyelik, TMMOB Öğrenci Kolu Yönetmeliği esaslarına göre yürütülmektedir. Bu yönetmelik 1998'de yapılan TMMOB 36. Olağan Genel Kurulu'nda kabul edilerek yürürlüğe girmiştir. O günden bu yana da örgütlülüğümüz içerisinde öğrenci üyelik çalışması ve öğrenci üye örgütlülüğü önemli mesafeler kaydetmiştir. Odamızca düzenlenen bu etkinlikte bunun önemli bir göstergesidir. Etkinliğin düzenlenmesinde emeği olan tüm arkadaşlarıma TMMOB yönetim kurulu adına teşekkür ediyorum.

Biliyorsunuz TMMOB, mesleki, ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarda ülkemizdeki mühendisleri ve mimarları temsil etmektedir. Onların hak ve çıkarlarını halkımızı çıkarları temelinde korumak ve geliştirmek, mesleki, sosyal ve kültürel gelişmeleri sağlamak ve mesleki birikimlerini toplum yararına kullanmalarının zeminini yaratmakla görevlidir. Bu amaçla mesleki alanlarıyla ilgili gelişmelerin ve politikaların sosyal, siyasal, ekonomik ve kültürel boyutlarını derinlemesine kavramak, yorumlamak ve toplumu bilgilendirmek; bu politikaların toplum yararına düzenlenmesi için öneriler geliştirmek ve bunların yaşama geçirilmesi için mücadele etmek zorundadır. TMMOB bunların gereği olarak en genel anlamada bağımsız ve demokratik bir Türkiye'nin yaratılması yönündeki çalışmalarını bütünsel bir anlayışla ve etkinleştirerek sürdürmek kararlılığındadır. TMMOB bu çalışmalarını bilimin ve tekniğin ışığında, bilim insanlarının yol göstericiliğinde ve 60 yılı aşkın geçmişinin birikimi ile yürütmeye kararlıdır.

Hepimiz biliyoruz ki; mühendislik, bilim ve teknolojiyi insanla buluşturan bir meslek. Bizim örgütümüz TMMOB; odağında, öznesinde insanın olduğu bir mesleğin uygulayıcılarının örgütü. İnsan odaklı olmasından dolayı, bizim mesleğimiz onurlu bir meslek ama bir o kadar da sorumlulukları olan bir meslek.

Öte yandan, sorunlarımızın, toplumun ve halkın sorunlarından ayrı tutulamayacağını da biliyoruz. Sıkıntılı, sancılı, sorunlu bir ülkede yaşıyor olmanın tüm sonuçları mühendis kimliğimizle birlikte, yurttaş kimliklerimiz dolayısı ile yine bizi buluyor. Bunun için her zaman "kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiç birimiz" diyoruz. Türkiye demokrasisi içinde yerimizi alıyoruz."

 

Kurultaydaki tartışmalardan çıkan görüşlerle oluşturulan sonuç bildirisi ise kamuoyu ile paylaşılacak.