ŞUBEMİZDE DEMOKRAT MAKİNA MÜHENDİSLERİ REKOR KATILIMLA GÖREVE YENİDEN SEÇİLDİ

×

Hata mesajı

  • Notice: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 771 satırı) içinde Undefined index: 3.0.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 777 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 781 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 841 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.
İstanbul Şubesi

Yayına Giriş Tarihi

22 Ocak 2014

Şubemizde Demokrat Makina Mühendisleri 4018 oyun kullanıldığı 31. Dönem Yönetim Kurulu ve Seçimleri rekor katılımla göreve yeniden seçildiler. Seçimlerde hükümet destekli Değişim Grubu 544 oy alırken Meslekte Birlik grubu da 290 oyda kaldı.

18 Ocak Cumartesi günü YTÜ Oditoryumunda yapılan Genel Kurulun açılış konuşmasını Şube Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Arslan yaptı. Genel Kurula İstanbul Tabip Odası Başkanı Taner Gören, TTB Merkez Konsey Üyesi Hüseyin Demirdizen, KESK İstanbul Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Mustafa Turgut, DİSK İstanbul Bölge Temsilcisi Önder Atay, CHP İstanbul Milletvekili Kadir Gökmen Öğüt ve çok sayıda kurum temsilcisi de katıldı. Yönetim Kurulu başkanı Zeki Arslan‘ın yaptığı konuşma aşağıdadır.

19 Ocak Pazar günü yine YTÜ‘de yapılan seçimlere Demokrat Makina Mühendisleri, Meslekte Birlik listesi ve Değişim grubu katıldı. Şube tarihinde rekor katılımla yaşanan seçimlerde 4018 oy kullanıldı. Demokrat Makina Mühendisleri 3100 oy alarak büyük bir farkla 31. Dönem Makina Mühendisleri Odası İstanbul Şube Yönetim Kuruluna seçildi. Meslekte Birlik 290 oy alırken hükümet destekli Değişim Grubu 544 oy aldı.

Şube Başkanı Zeki Arslan‘ın Genel Kurul Konuşması

Sayın Divan Başkanım ve Sayın Divanın Üyeleri, Sayın TMMOB Yönetim Kurulu Üyem, TMMOB Onur Kurulu Üyem,

MMO Onur ve Denetleme Kurulu Üyelerim,

Geçmiş Dönem Şube Başkanlarım ve geçmiş dönem Yönetim Kurulu üyesi arkadaşlarım ve komisyon üyelerim,

Şubemizin belkemiği Danışma Kurulu Üyesi arkadaşlarım,

Genel Kurulumuza gelerek Oda Çalışmalarına yön verecek olan siz değerli Şube Üyelerimiz,

Ve saygıdeğer konuklarımız, hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum hoş geldiniz.

2014 yılının ilk günlerindeyiz ve çalışmalarını birlikte yürüttüğümüz keyifli bir dönemin sonuna geldik. Sizlerle birlikte üretmenin mutluluğu içindeyim. Şube çalışmalarımıza verdiğiniz desteğe, ilgi ve güveninize, Başkanlığını yapmaktan onur duyduğum 30.Dönem Yönetim Kurulumuz adına teşekkür ederim.

Öncelikle 2014 yılının; savaşlara karşı barışın ve kardeşliğin, bilimin ve tekniğin insanlığa yol gösterici olduğu, emeğin en yüce değer olarak kabul edildiği, milyonları aç bırakan, yoksullaştıran emperyalizmin ve neoliberalizmin sömürü ve baskı politikalarına karşı dünyanın ezilen halklarının çıkarlarının gözetildiği, insan hak ve özgürlüklerinin esas alındığı, meslek alanlarımıza yönelik iktidarın saldırılarının son bulduğu, kamusal çıkarların gözetildiği eşitlikçi, özgür ve demokratik bir anayasanın gündeme geldiği, üreten, sanayileşen, bağımsız ve demokratik Türkiye mücadelesinin yükseldiği bir yıl olmasını dilerim.

Ama;

En önemlisi, 11 yıldır süren zulüm ve baskı politikalarına, yalana, talana, yoksulluğa, insanların yaşam alanlarına müdahale edilmesine karşı, bizim de içinde yer aldığımız Taksim Dayanışması`nın öncülüğünde gelişen ve tüm ülkeye yayılan özgürlük ve eşitlik mücadelesine,

büyük Gezi Direnişine buradan bir selam göndermek,

birilerinin çocukları ceplerini ve ayakkabı kutularını doldururken öldürülen çocuklarımızı, kardeşlerimizi anmak boynumuzun borcudur, insanlığımızın gereğidir.

Ve 2014 onlara sözümüzün yerine getirileceği bir yıl olsun. Çünkü biz onlara uğruna öldükleri eşit, özgür, demokratik bir ülke sözü verdik.

Şubemiz kamusal alana, ağacına, parkına, kentine sahip çıkma mücadelesinde Gezi Direnişinde üzerine düşen toplumsal, kamusal görevini yerine getirmiştir, bu doğrultuda yürütülecek çalışmaları desteklemekte kararlıdır.

Bu umut dolu sözler yaşamımızda gerçek hale gelene kadar mücadele etmek, kötüye karşı iyiyi savunmak zorundayız.

Ülkemiz ve örgütümüz TMMOB, birçok açıdan AKP iktidarının saldırısı altındadır.

Uzun süredir direniyoruz. Çünkü bizim direnişimiz Türkiye demokrasi hareketi için, emekçilerin ve ezilenlerin mücadelesi için büyük önem arzediyor.

AKP`nin bugünlerde arasının bozulduğu büyük ortağı sözde cemaatin yayın organı Bugün, ve sabah gazetesi, 2010 yılında "TMMOB 150 milyarlık yatırımı engelliyor" diyordu. Evet, Odalarımızın açtığı davalar sonucu durdurulan veya iptal edilen projelerin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ekseninde yürütülen projelerinden kimlerin nemalandığı son yolsuzluk operasyonlarında ortaya çıktı.

Büyük yolsuzluklarla AKP`nin TMMOB`yi etkisizleştirme çabası doğrudan ilişkilidir. TMMOB`yi idari ve mali vesayet altına almak anlamına gelen 17 Kasım tarihli Bakanlar Kurulu Kararı ile kentlerimizi, ormanlarımızı, kıyılarımızı, doğal kaynaklarımızı talan edenlerin önü açılmak isteniyor. TMMOB`nin kentlerimizi, ormanlarımızı, kıyılarımızı, doğal kaynaklarımızı türlü yollarla talan edenlere karşı hukuki, demokratik mücadeleyle yarattığı engelleri ortadan kaldırmak, TMMOB`yi susturmak istiyorlar. AKP`nin niyeti budur. TMMOB`yi etkisizleştirmek yolsuzlukların katmerlenmesi demektir. Sürdürülen yolsuzluk operasyonunun önünü kesmek için her yolu deneyen AKP‘nin, Odalarımız üzerindeki "denetim yetkisini" yolsuzluklarını sürdürmek için kullanacağı açıktır.

Değerli üyelerimiz ve saygıdeğer konuklarımız,

İki sene önce siz üyelerimizin tercihi MMO İstanbul Şube Yönetim Kurulu Üyeleri olarak görevlendirildik. Bugüne kadar demokrat, yurtsever, laik, anti-emperyalist bir anlayışla şube faaliyetlerimizi gerçekleştirdik. Bu doğrultuda birçok eylemlilik, etkinlik, söyleşi, teknik hizmet, mesleki denetim, basın açıklaması, örgütlenme faaliyetlerinde bulunduk.

Dönem boyunca yaptığımız tüm bu çalışmaları el ele, omuz omuza siz üyelerimizle birlikte yürüttük. Oda ve Şube faaliyetlerimizi üyelerimize ulaştırdık. Olanaklarımızı; toplumsal fayda üretme, mesleğin gelişimine katkıda bulunma, meslektaşlarımızın haklarını ve genel taleplerini gerçekleştirme doğrultusunda kullandık.

Genel ilkelerimize hep bağlı kaldık.

Odamız mesleki demokratik kitle örgütüdür. Meslek ve meslektaşlarımızın sorunlarının yanı sıra, ülkemize, kentimize, toplumumuza ve çevreye karşı sorumluluklarımız vardır. Tüm bu sorumluluklarımızı mesleğimizin evrensel, meslektaşlarımızın kişisel ve Odamızın örgütsel birikimleri ile çözmeye ve bu çözümlemeleri hayatımızın ve çalışmalarımızın içine katmaya çalıştık. Geleceğin şekillendirilmesinde yer almak, birlikte üretmek, birlikte karar almak, birlikte yönetmek hedefiyle hareket ettik.

İşte bu anlayış emekten ve halktan yanadır, demokrat ve yurtsever karakterlidir, anti-emperyalisttir, özelleştirmelere, nükleer çetelere, savaşlara, "Yeni Dünya Düzeni" teorilerine, neoliberalizmin süslü söylemlerine, şeriat özlemcilerine ve ırkçı politikalara karşıdır. Siyasetin dar anlamını aşar, yaşamın her olayını siyasetle ilişkili görür. Barıştan yanadır. İnsan hakları ihlallerine karşıdır, insanlık onurunun korunmasından yanadır.

Örgütsel bağımsızlığını her koşulda korur, kararlarını demokratik merkeziyetçi yöntemlerle alır. Meslek ve meslektaş sorunlarının toplum sorunlarından ayrı tutulamayacağını her çalışmanın eksenine koyar, gücünü sadece üyesinden ve bilimsel çalışmalardan alır. Bilim ve teknoloji temelinde sanayileşen, üreten, ürettiğini hakça bölüşen, demokratik, tam bağımsız, laik aydınlık bir Türkiye özlemindedir. Oda çalışma ilkeleri yol haritamızdır.

İşte Şube çalışmalarımızda bağlı kaldığımız anlayışlarımızın özeti bunlardır.

Değerli üyelerimiz ve saygıdeğer konuklarımız,

Çalışma dönemimize denk gelen 2012 – 2013 yıllarında ülkemizde siyasal alanda olsun, meslek alanlarımızda olsun birçok olumsuz gelişme yaşandı. Bunlara karşı hiçbir zaman ilgisiz kalmadık. TMMOB ve MMO olarak mutlaka söyleyecek sözlerimiz oldu. Sadece söz söylemekle kalmadık, eylemler yaptık, hayata müdahale ettik. Yürüdük, tepki koyduk, Basın açıklamalarımızla kamu oyunu bilgilendirdik, raporlar yayınladık, komisyon kurduk, kitap bastık, kongre sempozyum yaptık, paneller söyleşiler düzenledik. Sürekli bir duyarlılık içinde, siz üyelerimizle birlikte bir mesleki demokratik kitle örgütü olmanın gereğini yerine getirdik.

Yerel ve merkezi yönetimlerin toplumun yararını düşünmek yerine ranta, yolsuzluğa prim veren uygulamalarına karşı durduk. Toplumu bilinçlendirme görevimizi yerine getirdik. Özelleştirmelerde, yanlış enerji politikalarında, eğitim ve sağlık alanlarının ticarileştirilmesinde, kamusal alanın piyasalaştırılmasında, devletin sosyal devlet niteliğinin ortadan kaldırılmasında, yurttaşların müşteri durumuna getirilmesinde, yaşadığımız kentte yerel yönetimlerin çarpık, plansız, rantiyeci uygulamalarında, gecekondu yıkımlarında mesleki demokratik kitle örgütü kimliğimizle halkın yararına davrandık, halkın yanında yer aldık.

MMO olarak meslek alanlarımızdan yola çıkarak söylediklerimiz, ülke gündemimizle yakından ilişkilidir. Üyelerimizin sorunlarına olduğu gibi halkın sorunlarına da aynı duyarlılıkla sahip çıkıyoruz. Bu dönemde TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulunun yürütücülüğünü üstlendik, İstanbul`un, yerel yönetimin, kentin ve kentlinin sorunlarının masaya yatırıldığı "Kent Sempozyumu"nu gerçekleştirdik. Kent Sempozyumuna hazırlık çalışmaları kapsamında Bakırköy, Kadıköy, Kartal, Beylikdüzü temsilciliklerimiz tarafından yerel emek ve demokrasi güçleri ile birlikte geniş katılımlı halk toplantıları ve paneller düzenledik. Beylikdüzü temsilciliğimiz tarafından tüm muhtarlıklarda bize ayrılan panolarda halkı bilgilendirici çalışmalar sergilenmiştir.

Şubemizin yürütücülüğünde "Yaşanabilir Bir İstanbul Şenliği"ni Selamiçeşme Özgürlük Parkında binlerce insanın katılımıyla gerçekleştirdik.

Doğrudan halkın can ve mal güvenliğini ilgilendiren birçok konuda basın açıklamaları ile halkımızı uyardık, yetkilileri göreve çağırdık. Enerjinin etkin ve verimli kullanılması, trafik kazaları, okul servis araçları, LPG`li araç kazaları ve mesleki denetimlerini yürüten Odamızın devre dışı bırakılmasının yaratacağı facialar, bilinçsiz ve denetimsiz tesisatların oluşturduğu yangın ve kazalar, soba ve baca gazı zehirlenmeleri, asansör kazaları ve neredeyse "sürekli" hale gelen iş "kazaları" konularında görevde bulunduğumuz dönem boyunca halkın can ve mal güvenliğini korumaya çalışan bir anlayışla hareket ettik.

Makina Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi olarak, mesleki denetimsizlik sonucu oluşan ve ülkemizi, toplumumuzu, kentimizi, çevremizi tehdit eden sorunların giderilmesi için çözüm önerileri üretmekte ve her defasında bakanlıkları, yerel yönetimleri ilgili kurum ve kuruluşları bu konularda uyarmaktayız. Kentimizde mesleki denetimlerin ortadan kalkması ile birçok alanda can ve mal güvenliğini tehdit eden denetimsiz üretim ve hizmet alanlarının oluştuğunu ifade ettik, bunlara dikkat çektik, gerektiğinde davalar açtık, kamuoyunu bilgilendirdik.

Değerli üyelerimiz ve saygıdeğer konuklarımız,

Kapitalist küreselleşmenin, emperyalizmin krizinin faturası bize, emekçilere, ücretiyle geçinenlere, yoksullara, yani alttakilere çıkarılmaya çalışılıyor.

Emeğiyle geçinen küçük işletmeler dahil toplumun çoğunluğunu derinden etkileyen ekonomik ve sosyal bunalım ağırlığını her geçen gün daha çok hissettiriyor. Dışa bağımlı, IMF patentli ekonomi ve sanayi politikalarının biriktirdiği olumsuz sonuçlar, özellikle 2001 krizi 2008 krizinde iyice gün yüzüne çıkmıştır. Dünyada sosyal adaletçi programlara ve kamusal desteklere dair inanç ve yönelim artarken ülkemizde krizin asli sorumlusu olan özelleştirme ve serbestleştirme politikalarında ısrarcı olunmuş, yeni zamlar, vergi artışları ve yeni özelleştirmeler çözüm olarak dayatılmıştır.

Küreselleşme, özelleştirme, yerelleştirme kavramlarıyla tanımlanan ve IMF - Dünya Bankası - Dünya Ticaret Örgütü kaynaklı neoliberal ideoloji, dünyayı yeniden yapılandırmaktadır. Öngörülen yeniden yapılanma en hızlı dönemini 11 yıldır iktidarda olan AKP döneminde yaşanmıştır. Toplumsal kaynakları yerelleşme adıyla küresel sermayeye bağlayan, kamu hizmetlerini her düzlemde piyasaya teslim eden özelleştirme süreci devletin tüm olanaklarını satarak neredeyse sona gelmiştir. Enerji ve iletişim gibi stratejik temel altyapı hizmetleriyle birlikte tüm kamusal değerler özelleştirme adı altında tasfiye edilmiştir. Sanayileşme ve üretim yerine ranta dayalı bir ekonomi egemen hale gelmiştir. Tarımın yok edilmesi ve uluslararası tekelci sermayeye terk edilmesi ile tarlasından kopan, işsiz ve yoksul kitlelerin ucuz işgücü deposu olarak kentte karşımıza çıkan yoksulluk bu sistemin bir sonucudur.

Mühendislerin, mimarların ve şehir plancılarının cumhuriyet tarihi boyunca halkın birikimleriyle yaratılan ne varsa, üretilen ne varsa özelleştirilerek sermayeye peşkeş çekilmiştir. Kamusal alan giderek daraltılmış, kamu hizmetlerinin sunulmasında piyasacı mantıkla yurttaşlar müşteri konumuna getirilmiştir. Bildiğiniz gibi devrim arabalarını üreten bu ülkenin mühendisleridir, ilk uçak bu ülkede yerli üretimdir. Birçok sanayi kuruluşu, enerji işletmeleri, yollar, köprüler barajlar ne kaldıysa onlarda sermayeye peşkeş çekilmek için sırada beklemektedir.

Toplum, kamu hizmetleri, ulusal planlama ve kamusal denetleme ilkelerinden uzaklaştırılmıştır. Bu tespitlerin ışığında halkın çıkarlarına aykırı, kamu hizmetlerini özelleştiren, kentlerin, kamu arazilerinin, ormanlarının talanını sağlayacak, ilgili kesimlerin görüşleri dikkate alınmadan hazırlanan tüm yasalara karşı çıktık.

Değerli üyelerimiz ve saygıdeğer konuklarımız,

Ülke bu dönemde dış politikada da iflas bayrağını çekmiş, emperyalizmin oyuncağı durumuna düşmüştür.

Daha önce Irak‘ta, Afganistan‘da, Libya‘da bugünkü gibi yine "özgürlük ve demokrasi" sözcüklerinin ardına gizlenerek benzer bir vahşetin altına imza atanlar, arkalarında milyonlarca ölüm bıraktılar. AKP bu güçlerle işbirliği yapmaktan çekinmemiş, emperyalizmin ileri karakolu rolüne soyunmuştur.

Komşularımızla "sıfır sorundan" "sınırsız sorun" politikasına adım atmış, tüm komşuları tarafından düşman gibi görülmeye başlanmıştır. Sadece 2 yıldır Suriye‘de sürdürülen iç savaş nedeniyle yüz binlerce insan hayatını kaybetmiştir. AKP iktidarı bu iç savaşta Suriye`deki uluslararası şeriatçı paramiliter güçlere silah, para ve askeri destek vererek yapılan katliamlarda taşeron rolünü üstlenmiştir. Uluslararası siyasette yalnızlaşan AKP iktidarı çareyi ülke içinde de piyasacı adımları hızlandırmakta, otoriter örgütlenmesini kuvvetlendirmekte, ülkeyi açık bir cezaevine dönüştürmekte bulmuştur. Halen yürütülen operasyonlardan görüldüğü gibi iktidar yanlışından dönmek yerine yaptıklarında ısrar etmektedir. Bu durum ülkeyi germekte, toplumu kutuplaştırmaktadır ki sanıyoruz AKP iktidarı bu kutuplaştırmalardan beslenmeyi ummaktadır.

Değerli üyelerimiz ve saygıdeğer konuklarımız,

Odaların toplumu ve üyelerini aydınlatma sorumluluğu Şubemizin 31.çalışma döneminde daha da öne çıkacaktır. Şubemiz sorumluluklarının bilincinde olarak meslek alanlarından kalkarak üye ve ülke sorunlarına sahip çıkmaya devam edecektir.

Geçmişte yabancı mühendis çalıştırma yasasına karşı yürüttüğümüz kitlesel mücadele bu dönemde hükümetin Odalarımız üzerinde sözde idari ve mali denetim adı altında yürüttüğü vesayet rejimine karşı sürdürülmüştür. TMMOB mitingleriyle Ankara`da onbinler haykırmış, tüm ülkede yürüttüğümüz kampanyada onbinlerce imza toplanmıştır.

Genel Kurulumuz ülkemizin içinden geçtiği çok zorlu bir süreçte gerçekleşiyor. Aynı şekilde örgütümüzün de zorlu bir süreçten geçtiğini sanırım hepimiz biliyoruz. 2011 yılının Nisan ayından bu yana KHK`lar eliyle örgütümüze yönelik başlatılan saldırılar devam ediyor. Bu zor dönemde örgüt ruhunu çok önemsiyorum. AKP iktidarının halka, gazetecilere, sanatçılara, aydınlara, üniversitelere, yargıya, medyaya kısacası tüm kurumlara karşı giriştiği sindirme, ele geçirme operasyonu ile bugün örgütümüz ve diğer meslek örgütleri de karşı karşıyadır. Bu müdahalelere karşı demokrasi güçleri ile birlikte mücadele ettik, etmeye devam edeceğiz.

Kıyılarımız, ormanlarımız, madenlerimiz siyasal iktidarın neoliberal politikaları çerçevesinde birer birer yağmalanmaktadır.

Kentsel dönüşüm diye yutturulmaya kalkışılan aslında kentleri yağmalama projeleridir.

Bu yaşatılanlara karşı, emperyalizmin çıkarları doğrultusunda Dünya Bankası, IMF, AB ve benzeri kuruluşların dayattıkları yapısal uyum ve istikrar programlarıyla yalnızca zam ve zulüm düzeni derinleştirilmektedir. Neoliberal ekonominin dünyada en sadık uygulayıcısı konumundaki AKP iktidarına karşıdır. İşte bu zor ve sıkıntılı şartlar altında bize düşen mücadele etmek, direnmektir.

"Özgür, Demokratik ve Eşitlikçi bir Türkiye" için yeni anayasa isteğimizi alanlarda onbinlerle birlikte haykırdık. Ülkemizde çarpık enerji politikalarına karşı durduk. Çünkü ulusal enerji politikalarımız olsun istedik. Özelleştirmelere karşı çıktık. Çünkü ülke kaynaklarımız yağmalanmasın dedik. Toplum adına yapılan denetimler özeleştirilemez .Çünkü kamusal denetimle kar olgusunun bir arada olamayacağını gösterdik. Çarpık plansız ulaşım politikalarını eleştirdik. Çünkü ucuz, sağlıklı çevreci ve halk yararına toplu ulaşım istedik. Sağlık hizmetlerinin piyasalaştırılmasına karşı durduk. Çünkü sağlık hizmeti kamusal bir haktır, dedik.

Mesleki denetim faaliyetlerimizi etkinleştirmeye ve yaygınlaştırmaya çalıştık. Üyelerimizle birlikte toplumsal fayda üretmek için uğraştık. Meslek içi eğitimlerimizi ve seminerlerimizi geliştirmeye çalıştık. Mesleki faaliyetlerimizi tüm hızıyla sürdürmekteyiz. Örneğin enerji konusu son yılların en yakıcı sorunudur. Bu konuda birçok örgütle ortak çalışmalar yürütüyoruz.

Bu dönemde Şubemizin yürütücülüğünü yaptığı TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu İMOK (İstanbul Meslek Odaları Koordinasyonu) çalışmalarında etkin olarak yer aldı. 31. Dönemde de kentimize sahip çıkma mücadelesini sürdüreceğiz. 3. Köprüye karşı, kent rantının sermayeye aktarılmasına karşı halkın çıkarını savunmak için mücadele ettik, ulaşımdan, eğitime, kentsel dönüşümden Taksim Meydanının pazarlanmasına kadar birçok alanda demokrasi güçleriyle birlikte mücadele ettik, etmeye devam edeceğiz. Tüm temsilciliklerimiz yerel emek ve demokrasi güçleri ile birlikte İstanbul`un her yerinde mesleki ve toplumsal mücadelelerin merkezinde olmaya devam edecektir.

Değerli üyelerimiz ve saygıdeğer konuklarımız,

Üniversitelere gelince; en başta mühendislik alanında yaratılan deformasyona karşı meslektaşlarımızın haklarını savunacağız. İTÜ`de bugün yapılan uygulama –diplomalardaki mühendis ibaresinin kaldırılması- rantsal bir uygulamadır. Ve akredite olan bir kuruluş tarafından mezun edilen öğrenci tekrar sınavlara tabi tutulmak suretiyle sonradan mühendis ünvanı verilerek süreç ticarileştirilmeye çalışılmaktadır.

Paralı eğitimin bir başka boyutu olan bu uygulamalara, paralı eğitimin her türlü veçhesine karşı mücadele edeceğiz. AKP Hükümeti bugün 1980 askeri darbesinin bir başka antidemokratik yapılanması olan ve 30 yıldır özerk-demokratik üniversite talebimizin önünde en büyük engel olarak duran YÖK aracılığı ile de mühendislik mesleğini direkt hedef alıyor. Uzaktan eğitim ile mühendislik formasyonu ve teknik öğretmenlere mühendislik ünvanı verilmesi, teknik altyapı ve yeterli akademik kadro olmamasına rağmen popülist yaklaşımlarla her şehire açılan mühendislik fakülteleri, mesleğimize ve meslek değerlerimize AKP eli ile yapılan saldırıların son örnekleridir. Bu bağlamda mühendislik mesleği, niteliğinin korunması gereken bir mücadele alanı haline gelmiştir. Odamız bu doğrultuda meslektaşlarımızın haklarını korumaya devam edecektir.

YÖK`ün kaldırılması vaadiyle gelen AKP iktidarı, YÖK ele geçirildiğinde kendi rektörlerini atamaya başlayarak en büyük YÖK savunucusu olmuştur. Ve konuşmayan, görmeyen, duymayan üç maymun hikayesindeki tarzda bir üniversite yaratılmıştır. Bu durum üniversitenin sorgulayan, üreten tavrıyla çelişmekte, sermayeye, iktidara fikir üreten bir yandaş kurum ortaya çıkarılmaktadır.

4+4+4 diye çağdışı gerici bir sistemi ülkemize dayatan siyasal iktidar gerçekte bu ideolojik uygulamalarını toplumu yeniden dizayn etme girişiminin bir parçası olarak sürdürmektedir. Ne yazık ki demokrasi güçlerinin bu gerici eğitim kararına karşı tepkileri yeterli olmamış karar hayata geçmiştir. Çocuk ve gençlerin geleceği ve dolayısıyla toplumun geleceği üzerinde bu kadar oynamaya kimsenin, ama hiç kimsenin hakkı yoktur. Gerici ve yobazların bu ülkenin geçmişindeki izleri silinmemişken yeni travmalara engel olmak için mücadele edeceğimizi herkesin bilmesini isterim.

1 Mayıs`ı yasaklayanlara karşı mücadele ettik. Nihayetinde 1 Mayıs artık Emek ve Dayanışma Bayramıdır. Ne mutludur bu yolda mücadele edenlere. Yine 1 Mayıs`ı Taksim`de kutlanmasına karşı konulan yasaklara karşı da mücadele ettik. 2007`de girdiğimiz Taksim Meydanı önce emekçilerin baskısıyla kutlamalara açıldıysa da son iki yıldır AKP iktidarının giderek vahşice şiddet kullanarak yeniden yasaklamasına sahne oldu. Birçok genç, ölümcül yaralanmalara maruz kaldı, birçok üyemiz bu kör şiddette maruz kaldı. Ancak yılmadık ve direndik. Beşiktaş`ta ve Şişli`de polisin vahşi saldırısına maruz kalan binlerce insan yedi saat direnmiş, birçok insan yaralanmış, bir genç kardeşimiz gaz fişeği ile komaya sokulmuştur. 1 Mayıs`taki bu direniş bildiğiniz gibi tüm dünyaya örnek olan Gezi Direnişine de esin kaynağı olmuştur.

Değerli Meslektaşlarım, Saygıdeğer konuklarımız,

  1. Dönemin sonuna yaklaşırken sizlerle birlikte üretmenin mutluluğu içindeyiz. Etkinliklerle dolu bir dönem geçirdik ve bu etkinlikler aracılığı ile ülke ve meslek sorunları üzerine düşüncelerimizi dile getirdik. Eleştirdik, önerilerde bulunduk, eylemliliklerde bulunduk. Toplum yararı temelinde siz üyelerimizle birlikte ürettik; meslek alanlarımızdan kalkarak ülke ve toplum sorunlarına çözümler aradık.

MMO İstanbul Şubesi tarafından 30.dönemde düzenlenen 853 etkinliğe 43.576 kişi katıldı.

İş arayan 1254 üyemize iş bulduk. 30. Dönemde Necdet Eraslan Proje Yarışmasının üçüncüsü gerçekleştirildi.

15.859 kişiye mesleki eğitim verilmiş, mühendis yetkilendirme kurslarına 3964 üye katılmıştır. Seminerlerimize 3.548 üyemiz katılmış, 5.782 üyeye ve 2.576 öğrenci üyeye ücretsiz eğitim verilmiştir. Ayrıca 3.785 ara teknik elemana da eğitim verilmiştir.

MMO İstanbul Şubesi çalışmaları mesleki denetim açısından ele alındığında; 19.254 proje denetimi, 105.547 araçta LPG sızdırmazlık denetimi, 8.574 periyodik kontrol hizmeti gerçekleştirdik.

Asansörlerin yıllık denetimlerinin sorumluluğu, yasa gereği belediyelere aittir. Kentimizde birçok ilçede Odamız protokoller yaparak asansör denetimleri gerçekleştirmektedir. Yapılan kontrollerde de geçmiş dönemde tespit ettiğimiz gibi birçok asansörün "kullanılamaz" nitelikte olduğu görülmüştür. Yaşanan "kazalar" da bu durumu doğrulamaktadır. Bu dönem 8.547 asansörü denetledik.

Üyelerin ve toplumun bilgilendirilmesi için kitap, broşür, süreli yayın biçiminde 72 adet yayın çalışması tamamlandı.

875 üye işyerinde ziyaret edildi.

Komisyonlarımızla birlikte üretiyoruz. Komisyonlar örgütlü gücümüzdür. 21 Komisyonumuzda 1.294 üyemiz çalışmalara katıldı. 184 oturum gerçekleşti.

Tüm komisyon başkanlarımıza ve komisyon üyelerimize ,eğitimlerimize destek veren hocalarımıza, Tesisat Mühendisliği Dergisi Editörümüz Sn. Prof. Dr. Galip TEMIR ve Yayın Kurulu üyelerimize, Oda teknik kitaplarımızın hazırlanmasına katkı sunan değerli meslektaşlarımıza, söyleşilerimize destek veren hocalarımıza, kamusal denetimlerimize destek veren bilirkişi uzmanlarımıza teşekkür ediyoruz.

Bu dönemde meslek alanlarımızla ilgili olan sektörlerdeki dernek, vakıf vb. kurum ve kuruluşlarla ortak çalışmalar yürüttük. AKDER, (AKIŞKANLAR DERNEĞİ) , ISKAV`la (ISITMA ,SOĞUTMA,KLİMA ARAŞTIRMA VE EĞİTİM VAKFI) protokoller yaptık, ortak çalışmalar yürütüyoruz. Bu dönem Ulusal Hidrolik ve Pnömatik Kongresini İzmir`den İstanbul`a getirdik. Bu konuda AKLDER Yönetim Kuruluna, ISKAV ve İSKİD ile enerji ve test ayar balans alanında çalışmalarımız devam edecek kendilerine tüm katkılarından dolayı teşekkür ediyoruz . diğer taraftan , TTMD, DOSIDER, IZODER, MTMD TOMDER‘e`le ortak paneller , teknik söyleşiler, yayın ,eğitim faaliyetlerimizde şube çalışmalarımıza katkılarından dolayı teşekkür ederiz.

Torba Yasa" adı ile anılan 6495 numaralı "Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına DairKanun"a istinaden ,

AKP hükümetinin baskıcı politikalarına ses çıkaran, TMMOB`nin yetkilerini kısıtlayan torba yasayı protesto ederek, yanımızda yer alarak bize destek olan , emek ve demokrasi güçlerine , değerli millet vekillerine ve ayrıca sektör derneklerimize teşekkür ederiz.

Değerli Meslektaşlarım, Saygıdeğer konuklarımız,

Şube çalışmalarımızın nitelikleşmesinde ve çoğalmasında en önemli katkıyı sunan bileşenlerimiz temsilciliklerimizdir. Bu katkılarından dolayı Kadıköy Temsilcilik Yürütme Kurulu Başkanımız Sani Gürocak şahsında, Bakırköy Temsilcilik Yürütme Kurulu Başkanı Ali Bilginer şahsında, Kartal Temsilcilik Yürütme Kurulu Başkanı Hüseyin Şimşek şahsında, Başakşehir Temsilcilik Yürütme Kurulu Başkanı Zekai Şahin şahsında, Şişli Temsilcilik Yürütme Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk şahsında, Ümraniye Temsilcilik Yürütme Kurulu Başkanı Ali Haydar Karaçam şahsında, Tuzla Temsilcilik Yürütme Kurulu Başkanı Behlül Boyalı şahsında, Beylikdüzü Temsilcilik Yürütme Kurulu Başkanı Cafer Yıldız şahsında tüm yürütme kurulu üyelerimize teşekkür ederim.

Sevgili Şube personelim;

dönem boyunca fedakarca oda ilkelerimiz doğrultusunda, yönetim kurulumuzun aldığı kararlar doğrultusunda çalıştınız, ürettiniz bizler sizlerin üretimlerinizin sesi olduk, birlikte yürüdük, birlikte sevindik, birlikte üzüldük Şube Müdürümüz Sn. Hasan Özger`in şahsında hepinize binlerce kez teşekkür ederiz.

3O. DÖNEM YÖNETİM KURULUMUZ

BAŞKAN VEKİLİMİZ VE IKK TEMSİLCİMİZ SÜLEYMAN SOLMAZ

YÖNETİM KURULU SEKRETER ÜYEMİZ CENK CİHANGİR

YÖNETİM KURULU SAYMAN ÜYEMİZ OSMAN SERTER

YÖNETİM KURULU ÜYEMİZ ORHAN ATİLLA

YÖNETİM KURULU ÜYEMİZ REMZİ ÇAKMAKLI

YÖNETİM KURULU ÜYEMİZ ZAFER GÜZEY

YEDEK ÜYELERİMİZ

AYDIN GÜÇKIRAN

ŞEBNEM CENGİZ

AHMET BATMAZ

KAMBER KORKMAZ

NURCAN BASTAN

CEMAL AHMET AKÇAKAYA

NURDOĞAN OTO

Fedakârca 2 yıl boyunca şubemiz çalışmalarına katkı üzerine katkı koydunuz. Hepinize teşekkür ederim.

Değerli Meslektaşlarım, Saygıdeğer konuklarımız,

Genel kurulumuz, tüm bunların bilincinde olarak toplanan bu ülkenin onurlu mühendislerinin genel kuruludur. Biliyoruz ki ve inanıyoruz ki bizlerin mücadelesi ile yapılmaya ve yaratılmaya çalışılan korku imparatorluğu yıkılacaktır. Buradan hepinizi İstanbul Şube adına saygı ve sevgiyle selamlıyor ve yolumuz açık olsun diyorum.

Genel Kurulumuzun mesleğimizi uygulayarak bilimi ve teknolojiyi halkımızın hizmetine sunmak ve emeğimizin karşılığında insanca bir yaşam düzeyine kavuşmak isteyen biz mühendislerin sorunlarımızın üstesinden gelmek için ihtiyaç duyduğumuz umut ve inanç ortamının yaratılmasına, örgütlülüğümüzün gelişmesine ve güçlenmesine, katkıda bulunacaktır. Buna inanıyorum.

Şimdi söz Genel Kurulumuzun... Hepinizi saygı ve sevgi ile selamlıyorum.

Saygılarımla,

 

  1. Dönem Yönetim Kurulu Adına Zeki ARSLAN