TMMOB 42. DÖNEM ÇALIŞMA PROGRAMI

×

Hata mesajı

  • Notice: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 771 satırı) içinde Undefined index: 3.0.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 777 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 781 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 841 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.
İstanbul Şubesi

Yayına Giriş Tarihi

03 Temmuz 2012

TMMOB`nin 42. Dönem Çalışma Programı yayımlandı. Çalışma programına yazının devamından ulaşabilirsiniz...

TMMOB 42. DÖNEM ÇALIŞMA PROGRAMI

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği 42. Çalışma Dönemi (2012-2014)‘nde de; 42. Olağan Genel Kurulu Sonuç Bildirisi‘nin yol göstericiliğinde; dünyanın, ülkemizin, insanımızın ve üyelerimizin içinde bulunduğu bugünkü koşullarda, bir meslek örgütüne, bir mesleki demokratik kitle örgütüne düşen görevlerin güçlüğü, büyüklüğü ve bunlara karşı sorumluluklarının bilinciyle çalışmalarını sürdürecektir.

TMMOB 42. Olağan Genel Kurulu, yeni emperyalist stratejilerin baskısının yoğun olduğu bir dönemde gerçekleştirilmiştir.

Kapitalizmin ve neo-liberal sermaye birikimi modelinin dünya çapındaki krizi coğrafi eşitsizlikleri derinleştirmekte, devletleri iflasa ve yeni borçlanmalara sürüklemektedir. Dünya çapında ekonomik ve sosyal haklarda yaşanan gerileme, işsizlik, yoksulluk ve açlık bütün coğrafyalarda yaşanmaktadır.

Emperyalist işgal ve stratejileri Ortadoğu ve Kuzey Afrika‘ya yayılmakta, Asya Pasifik eksenli yeni emperyalist stratejileri oluşturulmakta, emperyalistler ve diğer büyük güçler arası çelişkiler gün geçtikçe daha fazla artmaktadır.

Günümüz dünyasında uluslararası ekonomik ilişkiler, siyaset ve onların tamamlayıcısı olan uluslararası hukukun yeniden yapılanmasına yönelik arayışları, artan emperyalist yayılmacılık, BRICS (Brezilya, Çin, Hindistan, Rusya, Güney Afrika) ülkelerinin orta ve uzun vadede erişeceği güç, Avrupa Birliği‘nin iç çelişkilerinin artışı gibi etkenler eşliğinde yoğun tartışma konularını oluşturmaktadır.

Türkiye; emperyalizme bağımlılığın ve 1980‘de başlayıp 1990‘larda yeni bir evresine geçen, 2000‘li yıllarda ise AKP ile doruk noktaya ulaşan, neo-liberal dönüşümün sancılarını bütün sınıfsal-toplumsal sonuçlarıyla birlikte yaşamaktadır. Sosyoekonomik ve üstyapısal düzlemlerde büyük oranda gerçekleşmiş bulunan neo-liberal dönüşümün ideolojik-siyasal motifleri piyasacılık temelinde Türk-İslam sentezi, milliyetçilik, dincilik, gibi gerici öğeleri de içermiştir.

TMMOB‘nin 2010-2012‘deki iki genel kurulu arası dönemde, AKP-Cemaat Koalisyonu iktidarı, bütün iç çelişkilerinin yanı sıra, ABD destekli olarak yürüttüğü iktidar mücadelesinin başarılarını 2010 referandumu ve 2011 genel seçimlerinin sonuçlarıyla pekiştirerek bütün siyasi yapıyı (yasama, yürütme, yargı vb) ele geçirmiş durumdadır.

Türkiye‘nin kamu idari yapısı, kamu personel rejimi, yerel yönetimler; kamusal üretim ve hizmetler ile bütün çalışma yaşamı, eğitim ve sağlık alanları gerçekleşen sosyoekonomik dönüşüm kapsamında piyasalaştırılmış ve otoriter tekelci bir siyasi üstyapıya tabi kılınmış durumdadır.

2011 seçimleri öncesinden günümüze kadar süren kanun ve kararnamelerle şekillendirilen devlet yapısı, AKP İktidarının diktatoryal karakterini pekiştirmiş, bütün ülkeyi rant alanı haline dönüştürmüştür. Buna paralel olarak TMMOB mevzuatına müdahale yoluyla, hem önemli bir muhalif gücün hem de rant düzenlemeleri önündeki önemli bir engelin tasfiyesine girişilmiştir.

Bu iktidar döneminde de, kamu ve özel sektörde emekçilerin ücretleri baskılanarak düşük tutulurken, ekonomik bunalım bahsinde yalnızca sermaye güçlerine teşvikler sunularak kamu kaynakları çeşitli "çılgın projeler"e aktarılmaktadır. Ülke üretim ve sanayisinin uluslararası işbölümü içindeki fason/taşeron üretim konumu pekiştirilmiş, sendikasızlaştırılmış, grev hakları elinden alınmış, esnek/güvencesiz çalışma biçimleri bütün çalışma alanlarına ve sektörlere yayılmış durumdadır.

Bugünkü AKP İktidarı, sermaye, yargı, güvenlik aygıtları, üniversiteler, bilim kurumları ve medyayı teslim almış, sendikal alanda da yandaş oluşturmuş durumdadır. Siyasal zor eşliğindeki rıza/onay süreçleri ve eski rejimin sorunlu alanlarının üzerine yürümesi, AKP‘nin gerici-faşizan zihniyet dünyasının hemen her alanda egemen olmasının zeminini oluşturmuş, tüm toplumsal ve kültürel maddi yaşam alanları AKP egemenliğiyle belirlenir hale gelmiştir.

Türkiye‘nin en temel sorunlarının başında gelen Kürt sorununun çözümündeki tıkanma ve şiddet artışı sürmektedir. AKP İktidarı, sorunu diyalog ve müzakerenin esas alındığı demokratik yol ve yöntemlerle çözmek yerine, inkâr ve imha siyasetini kullanarak askeri ve siyasi operasyonlarla daha da derinleştirmektedir. Bu çerçevede, içinde üyelerimizin de yer aldığı, seçilmiş vekillerin, belediye başkanlarının, gazetecilerin, sendikacıların, yazarların, aydınların, öğretim görevlilerinin, öğrencilerin bulunduğu binlerce insanımız KCK operasyonu adı altında tutuklanarak hapishanelere atılmıştır.

AKP iktidarı, emperyalist güçlerin bölgedeki sözcülüğünü ve jandarmalığını yapma hevesi ve Kürt sorunundan kaynaklı korkuları nedeniyle, Ortadoğu‘da yaşanan gerilimli süreçlerdeki yaklaşımıyla da ülkemizi savaşın eşiğine sürüklemiştir.

Bugün Türkiye yarı açık hapishane haline getirilmiştir. Hukuksuzluk ve devlet terörü doruğa ulaşmıştır. Bütün muhalif kesimler düzmece iddianamelerle sindirilmeye çalışılmaktadır. DGM‘lerin yerini Özel Yetkili Mahkemeler almıştır. 

Doğasına, suyuna toprağına sahip çıkmaya çalışan vatandaşlarımız terörist, eşkıya tanımlamalarıyla şiddet görmekte, öldürülmekte, binlerce kişi tutuklanmaktadır. Medya sansür ve daha da kötüsü oto-sansür nedeniyle baskı altındadır.

Gündeme gelen 4+4+4 eğitim yasası ile biat eden, dindar ve kindar nesiller yetiştirilmesi amaçlanmaktadır. Eğitim sisteminin ve ülke gerçeklerinin farkında olan devrimci gençliğin haykırışları devlet terörü ile karşılanmaktadır. İşçiler, emekçiler, kamu çalışanları sürekli şiddete maruz kalmaktadır. Tiyatro, sanat, toplumsal hayat dinci muhafazakâr baskı altındadır.

Gerici politikaların en çok saldırdığı ve kazanımlarını yok ettiği alanlardan biri de kadının toplumsal hayattaki rolüdür. Kadının ucuz iş gücü haline getirildiği, toplumsal yaşamdan koparılarak aile içine hapsedildiği, her gün en az beş kadının erkekler tarafından öldürüldüğü, aile içi şiddetin arttığı, taciz ve tecavüzün yaygınlaştığı bu ortam devletin uyguladığı politikaların bir ürünüdür.

Benzer politikalar sosyal yapımızın ayrılmaz parçası olan engelli yurttaşlarımız üzerinde de uygulanmakta, mevcut yasa ve yönetmelikler de engelli yurttaşlarımız lehine sonuçlar üretmekten uzak, yetersiz, uygulanmayan düzenlemeler olarak kalmakta, konuyla ilgili uluslararası sözleşmeler imzalanmamakta, engelli yurttaşlarımız yok sayılmaktadır.

AKP‘nin yaşam alanlarımıza dair uyguladığı neo-liberal politikalar ile kentlerimiz, kıyılarımız, ormanlarımız, akarsularımız, tarım alanlarımız, doğal, kültürel ve tarihi mirasımız ve kamusal değerlerimiz sermayenin talanına sınırsızca açılmaktadır.

AKP uluslararası tekelci sermayenin daha fazla kar elde etme politikalarını Türkiye‘de hayata geçirmek uğruna, önüne çıkan her şeyi gözü dönmüş bir şekilde yok etmektedir. Bütün bu gerçekler düzenin çürüme, ekonomik-siyasal zor ile ayakta durmaya çalıştığını göstermektedir.

Bütün bunlarla birlikte bayramlarına, gençliklerine, emeklerine, haklarına, üretim alanları ve çevrelerine, kültürel sanatsal üretimlerine, barış içinde bir arada yaşamaya, bağımsızlık, eşit ve insanca yaşam gereklerine sahip çıkan geniş yığınların doğrudan ve dolaylı direnişleri AKP İktidarına karşı birer direniş mevzisidir. TMMOB‘nin, sağlık emekçilerinin, emek ve meslek örgütlerinin ve son olarak kamu emekçilerinin merkezi miting ve eylemlilikleri bu ülkenin ve halkımızın sahipsiz olmadığını iktidara ve bütün dünyaya göstermiştir.

TMMOB bu tespitler çerçevesinde 42. Çalışma Dönemine (2012-2014) ilişkin olarak özellikle aşağıdaki konuları yeniden vurgulamaktadır:

TMMOB ve bağlı Odaları, aklın ve bilimin yol göstericiliğinde; anayasal ve uluslararası sözleşmelerle tariflenmiş sanayi, işçi sağlığı ve iş güvenliği, inşaat ve yapı denetimi, enerji, madencilik, tarım, gıda, orman, su kaynakları, çevre, kentleşme barınma hakkı v.b. konularında mühendislik, mimarlık, şehir plancılığının gerektirdiği mesleki denetim, bilimsel-teknik kriterler ve çağdaş toplumsal gereklilikler doğrultusunda düzenledikleri, emekten, halktan, ülkemizden, meslek-meslektaş çıkarlarından yana bütünlük içindeki çalışmalarına, önlerine çıkarılan tüm engellere rağmen kararlılıkla devam edecektir.

Ülkemiz, Kürecik‘e NATO Füze Kalkanı Radar Sistemi kurulması, Libya işgali, Suriye‘de iç savaşın geliştirilmesinde aldığı rol ve Ortadoğu‘ya "ılımlı İslamcı demokratik model ülke" olarak sunulması ile emperyalizmin aktif taşeronluğu ve işbirliği konusunda tarihin en ileri aşamasına getirilmiştir. Emperyalizmin savaş ve işgal politikalarına alet olunmamalıdır. ABD, İncirlik başta olmak üzere savaşa lojistik destek olan üsleri, limanları ve nükleer başlıkları ile ülkemizi ve bölgemizi derhal terk etmelidir. TMMOB geçmişte olduğu gibi gelecekte de "ülkede barış, dünyada barış" anlayışıyla ülkemizde, Suriye, Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Dünya‘da savaşa karşı barışı, halkların kardeşliğini, bir arada özgür, eşit yaşamı savunmaya ve emperyalizmin yeni stratejileri karşısında bağımsız Türkiye mücadelesini büyütmeye devam edecektir.

TMMOB‘nin 42. Çalışma Dönemi, emperyalizmin ve onun işbirlikçilerinin uygulamalarıyla, Türkiye‘yi yeniden yapılandırmak amacıyla siyasi iktidarlarca hazırlattırılan ve reform olarak sunulan IMF, Dünya Bankası, DTÖ ve AB isteklerini yansıtan yasal ve kurumsal düzenlemelerin yapıldığı bir tarihsel süreçte yaşanacaktır. Genel anlamda "Kapitalist Küreselleşme" olarak tanımlanan bu süreç; içinde yaşadığımız döneme damgasını vuran kapitalizmin çok uluslu şirketler aracılığıyla dünya boyutunda kurduğu ekonomik egemenliğin son aşamasıdır. Küreselleşme aynı zamanda, tekellerin aşırı kâra dayanan birikimi için savaş, gerginlik, çevre sorunları, dünya kaynak ve değerlerinin yağmalanması demektir. Uluslararası sermaye, sendikasızlaştırma, uluslararası tahkim yoluyla, IMF, Dünya Bankası ve DTÖ baskısıyla özelleştirme ve rant ekonomisini egemen kılma uygulamalarıyla gelişmekte olan ülkelerin geleceklerini karartmaktadır. Bu ülkenin mühendisleri, mimarları ve şehir plancıları ve onların örgütü TMMOB, küreselleşmeye ve onun yansımalarına, özelleştirmelere ve rant ekonomisine karşı çıkışını bu dönemde de sürdürecektir.

Ülkemizde uygulanan ekonomik programın temel felsefesini, dünyada yaşanan gelişmelerden bağımsız olarak değerlendirmek olanaklı değildir. Türkiye, 1980‘li yıllardan itibaren uluslararası sermayenin istemlerine uygun olarak enerjiden haberleşmeye, eğitimden sağlığa, tarımdan sosyal güvenliğe kadar hemen tüm alanlarda yapısal bir değişim programına tabi tutulmaktadır. Ülkemizde de giderek artan bir ivmeyle sanayi yatırımı azalmakta, çiftçi tarladan uzaklaşmakta, işsizlik oranı büyümekte, çıkan krizlerin sık ve dayanılmaz boyutları yoksullaşma sürecini kronik hale getirmektedir. Bu çerçevede istihdam daralmakta, işsizlik artmakta ve ücretler gerilemektedir. Bu durumdan mühendisler de büyük çapta olumsuz olarak etkilenmektedir. Siyasal iktidarların biat eden tutumları nedeniyle ülkemiz, emperyalizmin küresel ölçekte yürüttüğü yeniden yapılanma süreçlerine en hevesli uyum gösteren ülkelerden biri konumuna sürüklenmektedir. Dünya Ticaret Örgütü, Dünya Bankası ve IMF gibi örgütlerin direktifi ve denetimi altında uygulanan yapısal uyum politikaları ve ekonomik programlar ile ülkemiz kaynakları talan edilmekte ve sömürgeleştirilmektedir. Hizmet Ticareti Genel Antlaşması (GATS) ile genel olarak bütün kamusal hizmet alanları piyasalaştırılarak, hükümetlerin verdiği sınırsız taahhütlerle ülkemiz yabancı sermayenin istilasına açılmakta; özel olarak GATS Antlaşmasında "Uzmanlık Gerektiren Hizmetler" kapsamında değerlendirilen mühendislik mimarlık hizmetlerinin de bugün dünya pazarının yüzde 72‘sini elinde bulunduran 4 büyük emperyalist ülkenin kontrolüne geçmesi süreci yaşanmaktadır. Bu süreç nedeniyle, mühendislerin, mimarların ve şehir plancılarının; yaşamımızı ve geleceğimizi planlama süreçlerinden koparılışına karşı mücadelesi önümüzdeki dönemin de değişmez gündem maddelerinden birisi olacaktır.

İçinde yaşadığımız dönemde emperyalist sistemle eklemlenme doğrultusunda dayatılan Petrol, Doğalgaz, Enerji Piyasaları, Teknoloji Geliştirme Bölgeleri ve Serbest Bölgeler, Doğrudan Yabancı Yatırımlar Yasası, İhale, Maden, Kamu Yönetimi ve Yerel Yönetimler ile Personel Rejimi Yasası gibi birçok düzenleme yapılmıştır. Sermaye dolaşımının ve hizmet sektörleri ticaretinin serbestleştirilmesi, bunların önündeki engellerin kaldırılması, ulusal sınırların yok edilmesi, kamu yönetimi ve denetiminin daraltılması, toplumsal refleksin yok edilmesi, doğal zenginliklerimizle ilgili yetkilerin yerel yönetimlere devredilmesi, özelleştirme ve serbest piyasa yöntemleri ile elden çıkarılması, devletin planlama, yönlendirme ve denetleme işlevlerinden ve sosyal devletten uzaklaştırılmasını hedefleyen bu yasalar, mühendislik, mimarlık uygulamalarını da birçok alanda doğrudan ve olumsuz etkileyecek hükümler içermektedir. Toplumla paylaşılmayan, KHK‘ler ile devam eden yeniden dizayn sürecinde devam eden kamu yönetimini etkisizleştirme ve doğal varlıkları piyasalaştırmada son aşamaya gelinmiş, 2B ve Afet Yasası olarak bilinen düzenlemeler ile ülkenin tamamı satışa çıkarılmıştır. TMMOB, bundan önce olduğu gibi, bundan böyle de; "emperyalizmin ve sermayenin değil halkın çıkarı için yasa çıkarılması" talebini sahiplenecek ve yükseltecektir.

TMMOB, mühendislerin, mimarların, şehir plancılarının sorunlarının halkın sorunlarından ayrı tutulmayacağı, sorunlarının çözümünün büyük ölçüde emekçi sınıfların sorunlarının çözümünde yattığı gerçeğini ifade eder. Bu ifade gereği, TMMOB, kendi meslek alanları ile ilgili olarak ülkemizdeki siyasal sistemi tüm yönleri ile sergilemeye çalışır ve emekten ve demokrasiden yana olanlarla ortak mücadele eder. TMMOB, demokrasiyi, halkın kendi siyasal, ekonomik, sosyal ve kültürel sistemlerini belirlemek için, iradesinin özgürce ifadesine; kendi yaşamlarının tüm yönlerine tam katılımına dayandığı temelinde, insana saygı ve hukukun üstünlüğü olarak tanımlayan uluslararası belgeler kapsamında ve sorunun sınıflar arası ilişkiler temelinde ele alınması gerekliliği çerçevesinde değerlendirmektedir. Demokrasi; barış, düşünce ve ifade özgürlüğü, örgütlenme özgürlüğü gibi temel ve güncel kavramlar ile birlikte, yaratılan değerlerin bölüşülmesiyle ve bölüşümü belirleyen siyasal yapıyla iç içe bir kavramdır. Sosyal devletin yok edilmesi, sermayenin koşulsuz egemenliğinin hayata geçirilmeye çalışılması, demokrasinin sınırlarını daraltmaktadır. Demokrasi bağımsızlıkla ve insan haklarıyla bir bütündür. TMMOB bu dönemde de bağımsızlık, demokrasi, barış ve insan hakları talepleri doğrultusunda çalışmalarını etkin bir şekilde sürdürecektir. Bu çalışmalarında gücünü sadece bağlı Odalarından ve Odalarının örgütlü üyesinden alacaktır. TMMOB bu yöndeki çalışmaların emek ve demokrasi güçleri ile birlikte yürütüleceğinin bilincindedir.

Gerçekleştirdiği Demokrasi Kurultayı‘nda, Mühendislik Mimarlık Kurultayı‘nda örgütlülüğünün geldiği noktayı tanımlayan, Genel Kurul sonuç bildirilerinde dünyaya ve ülkeye bakışını kamuoyuna ileten TMMOB, "güç görevler güçlü örgütlenmeler ile yerine getirilir" sözünü önemser. Bu düşünce ile daha demokratik, daha işlevsel, daha etkin bir TMMOB örgütlülüğü için örgüt içi tartışmaların düzenlenmesi, örgüt ile ilgili çeşitli konularda ilke kararlarının alınması ana çalışma alanlarından biri olacaktır. Bir yandan daha kurumsal bir örgütlenme için, Birlik, oda, şube, temsilcilik ve İKK yapılanmaları ile üyelik durumları tartışılırken, öte yandan da ülke insanının TMMOB‘ye olan ihtiyacının karşılanması doğrultusunda, TMMOB‘nin bir dayanışma ve mücadele ortamı olma konusunun içselleştirmesine yönelik çabalar sürdürülecektir. TMMOB‘yi 24. oda olarak gören her türlü anlayış bu dönemde de reddedilecektir. "Bu ülke insanının TMMOB‘ye, TMMOB‘nin Odalarına, Odaların üyelerine ihtiyacı vardır" sözünün gereklerinin yerine getirilmesine çaba harcanacaktır.

TMMOB ve bağlı Odaları her dönem olduğu gibi bu dönemde de meslek alanları ile ilgili her konuda bilgiyi biriktirmeyi ve kamuoyu ile paylaşmayı ana çalışma alanı olarak görecektir. Dünya çapında emperyalist saldırının açık ifadesi olan küreselleşme olgusunun, tüm emekçilerin ve demokrasi yanlılarının üzerine gerek ideolojik saldırı olarak gerekse de yaptırımlar olarak kabus şeklinde çökmesine karşı duruş, meslek alanlarımız ile ilgili ülke gerçeklerinin ortaya konulması, sorunların nedenlerinin belirtilmesi ve çözümlerine yönelik tespitlerde bulunulması, bunu emek ve demokrasi güçleri ile paylaşmanın koşullarının yaratılması, bu dönemin de ana çalışma konuları arasında olacaktır. TMMOB ve bağlı Odaları, bilimin ve tekniğin halkın kullanımına sunulması görevini bu dönemde de yerine getirecektir. Bağlı Odalarımız ile birlikte çok sayıda ve meslek alanlarımız ile ilgili her konuda bilimsel etkinlikler gerçekleştirilecek, bu etkinliklerin sonuç bildirileri ortaya konulacaktır.

TMMOB, meslek ve uzmanlık alanları hukukunun geliştirilmesi, yetkilerin tanımlanması, örgütümüzde var olan mesleki çatışma konularının giderilmesi amacıyla yapılacak çalışmalarda kendi iç dinamikleri ile ortaya koyduğu ilkeleri göz önünde bulunduracaktır. TMMOB, her uzmanlık alanının, örgütün bütün kademelerinde kendisini ifade etme olanağının bulunmasını gözetecek, mühendisler, mimarlar ve şehir plancıları arasında disiplinler arası çalışma gereksinmesinin bilincini yerleştirmek için çalışacak, mesleklerin gelişmelerine koşut olarak disiplinler arası çalışmayı özendirecek, kolaylaştıracak ve örgütleyecektir. Meslekler arasındaki yetki sorunları TMMOB tarafından çözülecek ve TMMOB bu yetkisini ilgili Odaların kararlarını ortaklaştırmayı hedefleyerek kullanacaktır.

TMMOB, bu dönemde de emek ve demokrasi güçleri ile emekten ve halktan yana olanlarla, onların örgütlü yapıları ile ilkeli işbirliklerine girecektir. Her türlü yapılanma ve örgütlerle olan ilişkisinde, anlamsız hiyerarşik eşitlik anlayışları yerine, ilişkilerinde bu yapıların toplum içindeki işlevselliklerini ölçü olarak alacaktır. TMMOB bu dönemde, emperyalizme karşı safları daha fazla sıklaştırmanın bilincindedir. Savaş karşıtı platformlarda, özelleştirme karşıtı platformlarda, barış yanlısı platformlarda geleneksel TMMOB tavrı bu dönemde de sürdürülecektir. TMMOB bilgi birikimi ve mücadele deneyimlerini, bu platformlarda emek ve demokrasi güçleri ile paylaşacaktır.

KHK‘ler ile devam eden yeniden dizayn süreci kamu alanından özel alana doğru genişletilerek, dinci yaşam biçimi; evrensel hukuk ilkelerini, çevre hakkını, insan haklarını hiçe sayan gerici politikalar ve düzenlemeler ile eğitimden sağlığa, aile yaşamından bireysel tercihlere kadar toplumsal-sosyal yaşamın her alanında dayatılmaktadır. 4+4+4 kesintili eğitim sistemi ve dindar nesil yetiştirme stratejisi ile sermayenin ucuz iş gücü ihtiyacını karşılayan ve sözde yeni sömürü düzeninin rıza gösterme temelinde sürekliliğinin sağlanmasını amaçlayan piyasacı, gerici adımlara izin verilmemelidir. TMMOB, cemaat ve tarikatlar ile toplumun kuşatılmasına, dinin kamusal alana müdahalesine ve dine dayalı toplum mühendisliğine karşı toplumsal özgürlük alanlarını savunarak seküler bir toplum temeline dayanan bir laiklik için gericiliğe karşı mücadeleyi büyütecektir.

TMMOB, kadını toplumsal yaşamın dışına iten, kişiliğini yok sayan, kadın bedeni üzerinden namus kavramını derinleştiren, ikinci sınıf yurttaşlığını yeniden inşa eden, dini muhafazakârlaştırmada bir adım daha ileri götürülen politikaları reddeder.

TMMOB, kadına yönelik şiddetin önlenmesi, yaşamın içinde hak ettiği yerin kazandırılması için, söylemini "toplumsal cinsiyet eşitliği" temelinde oluşturarak kamuoyuyla paylaşır. Kadın; bedeniyle, kimliğiyle, onuruyla kamusal bir varlık değildir. TMMOB yalnızca kadına ait olan bedeni üzerinde eril devlet tarafından uygulanan gerici politikaları reddeder, kürtaj ve sezaryenin kadının hakkı olduğunu savunur. TMMOB "kadın, erkek omuz omuza yaşamın her alanında" sözü ile "kadınlar örgütlü, TMMOB daha güçlü" sözünü bu dönemde de yüksek sesle söylemeye devam edecektir.

TMMOB, Kürt sorunu konusunda inkar, imha ve şiddet politikalarının terk edilerek, sorunun siyaset kurumu içinde diyalogla çözülmesini savunur. TMMOB, ülkemizin ırkçı şoven yaklaşımlar temelinde kamplaştırılmasına karşı çıkarak, Kürt sorununun çözümü için; bir arada kardeşçe yaşamı, barış, demokrasi ve halkların kardeşliğini her ortamda savunacak ve demokratik yaklaşımları egemen kılmak için mücadeleye devam edecektir.

TMMOB, ülkemizin çok kültürlü ve çok kimlikli yapısının dikkate alındığı; kimliklerin ve kültürlerin reddedilmediği; tüm dillerin, kültürlerin, inançların ve renklerin kendilerini özgürce ifade ettiği bir toplumsal düzenin oluşturulması, halkın gündelik yaşamda kullandığı tüm dillerin önündeki baskılara son verilmesi için her türlü çaba içerisinde bulunacaktır.

TMMOB, 12 Eylül Cuntasının hazırladığı mevcut Anayasa, 12 Eylül referandumundan geçirilen değişiklikler ve AKP tarafından biçimlendirilen "yeni" Anayasa Taslağı yerine, tüm toplumsal ve siyasi oluşumların katılımının sağlandığı, tüm kimliklerinin güvence altına alındığı özgürlükçü, demokratik, eşitlikçi bir anayasa yapılmasını savunur. TMMOB, 12 Eylül düzeninin devamını ifade eden ve sermayenin ihtiyaçlarına uygun olarak yenilenen tekelci iktidarın kurumsallaşmasına hizmet edecek olan adı "yeni" kendisi "AKP anayasası" oluşturma oyununa ortak olmayacaktır.

TMMOB herkese duyuruyor:

Kendi örgütlü özgücümüze dayanarak, bütün emek ve demokrasi güçlerinin birlikte mücadelesi ile küresel kapitalizmin ve onun temsilcisi AKP‘nin saldırılarına karşı durulacaktır. TMMOB AKP‘nin meslek alanlarımıza ve örgütümüze yönelik her türlü saldırılarına karşı duruşunu sürdürecek, "kral çıplak" demeye devam edecektir.

TMMOB meslek sorunlarının ülke sorunlarından ayrılmazlığı ilkesinden hareketle, emek ve demokrasi güçleriyle birlikte, bağımsızlık, eşitlik, demokrasi ve özgürlük mücadelesini sürdürmeye, siyasi iktidarın tüm anti demokratik uygulamalarına karşı durmaya, bunları deşifre etmeye, faşist saldırılar karşısında dik durmaya devam edecektir.

TMMOB bundan önce olduğu gibi, gücünü örgütünden alarak; birlikte karar alma, birlikte üretme, birlikte yönetme ilkesini yaşama geçirerek, önümüzdeki dönem zorlaşan koşullarda; emperyalizme ve gerici faşist saldırılara karşı mücadeleyi, sorunlarını halkın sorunlarından farklı görmeden, saldırılara karşı bütün birimleriyle birlikte halkımızın yanında el ele mücadelesini sürdürecektir.

Odaları ve üyeleriyle birlikte ülkemizdeki ve dünyadaki emek güçleriyle dayanışma içinde, bağımsızlıkçı, eşitlikçi ve özgürlükçü bir Türkiye ve Dünya için çalışmalarını ve mücadelesini sürdürecektir.

Bu dönemde de, TMMOB, geçmişte olduğu gibi taraf olacaktır. TMMOB, bu toplumu kim çatışma ortamına sürüklüyorsa; kim şiddet ve baskı politikalarında ısrar ediyorsa; kim çok kimlikli, çok kültürlü bir toplumsal modeli dışlayarak, barışın kalıcı hale getirilmesinden kaçınıyorsa; kim iç ve dış politikada gerilim yaratmaktan medet umuyorsa; kim demokratikleşmeyi AB ile pazarlık sınırında tutup, hak arama mücadelesini anti-demokratik yöntemlerle engelliyorsa onlara karşı taraf olacaktır. TMMOB, kim karşısındakinin kimliğine, kültürüne, inancına saygı gösteriyorsa; kim "Kürt Sorunu" dâhil, ülkenin sorunlarına özgürlük ve demokrasi zemininde çözüm arıyorsa onlardan yana taraf olacaktır.

Şimdi tam da; karanlığa karşı aydınlığa; baskıcı, otoriter yönetim anlayışına karşı, özgürlük ve demokrasiye; ırkçı ve milliyetçi anlayışın beslediği linç kültürüne karşı, bir arada kardeşçe ve barış içinde yaşama; her şeyin para-kâr olduğu piyasa anlayışına karşı eşitliğe, emekçi sınıfların haklar mücadelesine, işsizlik, yoksulluk ve yolsuzlukla mücadele taleplerine sahip çıkma zamanıdır. Şimdi tam da, eşit, özgür, demokratik bir Türkiye‘de bir arada yaşamı savunma, bunun için mücadele etme zamanıdır. TMMOB, korkmadan, sinmeden, geri adım atmadan temel hak ve özgürlüklere sahip çıkacak, inisiyatif kullanacak ve mücadele edecektir.

İşte tam da bu mücadele ortamında, TMMOB‘nin "onurlu yürüyüşü ve dik duruşu" bu dönemde de devam edecektir. TMMOB bu ülkenin bir nefes alma-verme alanıdır. Bu ülkenin ve bu ülke insanının önemli bir mevzisidir. Bu ülkenin, bu ülke halkının ve dolayısıyla üyenin TMMOB‘ye ihtiyacı vardır, bu ihtiyaç devam etmektedir. Bu ihtiyacın gereklerinin yerine getirilebilmesi için de, TMMOB‘nin odalarına, odaların şubelerine, şubelerin de örgütlü üyeye ihtiyacı vardır. TMMOB bu dönemde de bu ihtiyacın gereklerini yerine getirmeye devam edecektir.

Kapitalizmin ve emperyalizmin askeri, ekonomik, politik ve kültürel tüm örgütlerinden, sömürü ve eşitsizliklerden bağımsız, "Bir Başka Dünya, Bir Başka Türkiye Mümkün"dür, bizim yolumuz budur. Yüreği insan sevgisiyle dolu TMMOB örgütlülüğünü, hiçbir güç bu yoldan geri döndürememiştir ve döndüremeyecektir.

TEMEL İLKELERİMİZ ve ÇALIŞMA ANLAYIŞIMIZ

TMMOB ve bağlı Odaları;

Mesleki demokratik kitle örgütüdür. Demokrat ve yurtsever karakterdedir. Emekten ve halktan yanadır. Anti-emperyalisttir, Yeni Dünya Düzeni teorilerinin, ırkçılığın ve gericiliğin karşısındadır. Siyasetin dar anlamını aşar, yaşamın her olayını siyasetle ilişkili görür. Barıştan yanadır. İnsan hakları ihlallerine karşıdır, insanlık onurunun korunmasından yanadır. Örgütsel bağımsızlığını her koşulda korur, gücünü sadece üyesinden ve bilimsel çalışmalardan alır. Meslek ve meslektaş sorunlarının, ülkenin ve halkın sorunlarından ayrılamayacağını kabul eder. Politikanın oluşturulmasında ve uygulanmasında demokratik merkeziyetçi yöntemleri uygular. Karar alma süreçlerinde demokratik ve katılımcıdır. Bağlı Odaları ile birlikte mühendis, mimar ve şehir plancılarının meslek alanlarını düzenler, üyesinin ve halkın çıkarlarını korur. Sanayileşme ve demokratikleşme alanlarında durum tespitleri yapar, politikalar ve çözüm önerileri üretir. Ülkenin demokratikleşmesi için çaba sarf eder. Kamuoyu oluşturmaya yönelik çalışmalar içinde tartışmasız yer alır. Demokratik Kitle Örgütleri ve sivil toplum örgütleri ile ilkeli ve demokratik işbirliği içerisindedir.

TMMOB ve bağlı Odaları;

Toplumdan soyutlanmış seçkin mühendis ve mimarların örgütü değil, aksine toplumun içinde yer alan, onun bir parçası olarak toplumla etkileşim içinde bulunan, Temsili demokrasi alanının daraltılması ve biçimsel uygulamalar yerine, birlikte düşünme, birlikte üretme ve birlikte yönetme mekanizmalarını güçlendirici çabalara yönelen; Rant gruplarının otoriter, sınanamayan, hesap vermeyen yönetimlerin aksine, örgüt içi demokrasisi güçlendirilmiş, seçim dışında da katılım mekanizmalarını yaşama geçiren; Profesyonellerin ve uzmanların örgütü anlayışını reddeden; aksine kitle örgütü niteliği ile organlarına dayalı çalışmayı yürüten; Siyaset dışı kalma anlayışlarının tam tersine; her koşulda ve her zaman siyaset yapan, siyasetin dar tanımını aşan anlayışları yapıya egemen kılan; Üye ile ilişkilerini, devlet ve egemen kesimlerle olan ilişkilerinin önüne koyan, resmi otorite ile her türlü diyaloga ve işbirliğine açık ama işbirlikçi yaklaşımların dışında kalan; Örgüt işlevinin deforme edilmesi anlamındaki hizmet üretimini reddeden, aksine üyelerinin hizmetlerinin niteliğini yükseltecek düzenlemeler yapan, norm ve standartları oluşturan ve bunların gelişimine hizmet edecek şekilde denetleyen; Egemen kesim ve egemen kesim söylemleri ile ters düşmeme anlayışlarını reddeden; aksine, üyesinin söz ve kararlarda yetki sahibi olmasını sağlayan, Kamu hiyerarşisi içinde yer edinme ve örgüt etkinliklerini buna bağlama anlayışlarının yerine, örgütün kamuoyu önünde saygın yerini korumayı ve geliştirmeyi hedefleyen, örgüt etkinliklerini kendi iç dinamikleri ve kendi kararları ile belirleyen; Meslek örgütü kavramını, demokratik kitle örgütü özelliğinin önüne çıkartarak, meslekçi eğilimleri güçlendiren anlayışların aksine, mesleki-demokratik kitle örgütü anlayışlarını yaşama geçiren; Her türlü yapılanma ve örgütlerle olan ilişkisinde, anlamsız hiyerarşik eşitlik anlayışları yerine, ilişkilerinde bu yapıların toplum içindeki işlevselliklerini ölçü olarak alan; Hiçbir üyesinin sorununu dışlamayan, ancak üyesinin büyük çoğunluğunu oluşturan ücretli çalışan mühendis ve mimarların konumları gereği, ücretli çalışan kesimlerle ve onların örgütleri ile ilişkilerini güçlü hale getiren; Örgütün uluslararası ilişkilerini güçlendiren; Dünyayı, ülkeyi ve yaşamı tanıyan, anlayan ve ona göre politikalar üreterek yaşama geçiren bir çalışma anlayışı içerisindedir.

42. DÖNEMDE GERÇEKLEŞTİRECEĞİMİZ ETKİNLİKLER:

Gerçekleştirilecek etkinliklerin düzenleme kurulları ilgili oda yöneticilerinden oluşturulacaktır. Düzenleme kurulunda yer alan yönetim kurulu üyesi TMMOB Yönetim Kurulu‘na karşı sorumluluk üstlenecektir. Sekretaryası odalara verilen etkinlikler, "TMMOB Adına Sekretaryası Odalar Tarafından Yürütülen Kongre, Kurultay ve Sempozyum Düzenleme Yönetmeliği" çerçevesinde yürütülecektir. Her etkinliğin sonucunda ortaya konulacak sonuç bildirisi kamuoyu bilgisine sunulacaktır. Dönem içerisinde gerekli görüldüğü durumlarda başkaca etkinliklerin yapılması da gündeme alınabilecektir.

Teoman Öztürk‘ü Anma Etkinlikleri  
Kent Sempozyumları (Her ilde ayrı olmak üzere İKK‘lar tarafından)          
Enerji Sempozyumu (Elektrik Mühendisleri Odası)                                       
Sanayi Kongresi (Makina Mühendisleri Odası)                                                     
Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi (Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası)
Depreme Duyarlılık Yürüyüşü (İnşaat Mühendisleri Odası)
19 Eylül Mühendis, Mimar, Şehir Plancıları Dayanışma Günü
İş Cinayetlerine Karşı Mücadele Günü 
Engelli Mühendis, Mimar, Şehir Plancıları Sempozyumu
Kadın Kurultayı

Bu etkinliklerin dışında, hem ülke gerçeklerini ifade etmek, hem de üyelerimizin, halkımızın sorunlarına sahip çıkmak için, alanda sözümüzü tüm üyelerimizle birlikte bir kez daha söylemek için dönem içerisinde TMMOB MİTİNGİ düzenlenecektir.

42. DÖNEMDE OLUŞTURACAĞIMIZ ÇALIŞMA GRUPLARI

Çalışma Gruplarının oluşumunda konuyla ilgili odaların temsilcileri, odalarınca bir asıl bir yedek üye şeklinde belirlenecektir. Toplantılara katılamayan asıl üyelerin yerine, yedek üyelerin katılımı odalarınca sağlanacaktır. Odalarca önerilecek çalışma grubu üyelerinin daha önce TMMOB ve oda organlarında görev almış olmaları zorunludur. Ataması yapılan çalışma grubunun üyeleri, yapacağı ilk toplantıda kendi arasından bir başkan seçerek çalışmalarını sürdürecektir. Çalışma gruplarına gözlemci olarak TMMOB Yönetim Kurulu üyeleri katılacaktır. Her çalışma grubu öncelikle çalışma programını TMMOB Yönetim Kurulu onayına sunacaktır. Çalışma gruplarının sekreterlik hizmetleri TMMOB Genel Sekreterliği tarafından yürütülecektir. Yönetim Kurulu dönem içerisinde gerekli gördüğü durumlarda başka çalışma grupları oluşturulmasını da gündemine alabilecektir.

Çalışma İzinleri İzleme Komisyonu: TMMOB Yabancı Mühendis, Mimar ve Şehir Plancılarının Çalışma İzni ve Geçici Üyelik Müracaatlarının Değerlendirilmesinde Yapılacak İş ve İşlemler ile Değerlendirmede Usul Esas ve Koşulları Hakkında Yönetmelik gereği yapılacak çalışmaların yürütülmesi (Yönetmelik gereği ve yönetmelikte belirlenen şekli ile oluşturulacaktır)

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Çalışma Grubu: İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği konusunda TMMOB politikalarının belirlenmesi/geliştirilmesi, bu alanda hazırlanan kanun, tüzük, yönetmeliklerin takip edilmesi, görüş ve öneri oluşturulması, işçi sağlığı ve iş güvenliğine yönelik eğitim programlarının hazırlanması, uygulamaya konulması, Eğitim ve Risk Belirleme Komisyonlarına katılacak TMMOB temsilcisinin yönlendirilmesine yönelik çalışmaların yapılması (Oda temsilcilerinden oluşturulacaktır)

Gıda Politikaları Çalışma Grubu: 5179 sayılı Gıdaların Üretimi, Tüketimi ve Denetlenmesine Dair KHK`nin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanun ve bu Kanuna bağlı olarak çıkarılacak yönetmelikler üzerine çalışma yapılması, gıda güvenliği anlayışının yerleştirilmesi, bilimselliğin sağlanması, mevcut aksayan denetim ve üretim sisteminde konu ile ilgili eğitim almış mühendislerin katkılarının artırılması, konu ile ilgili olarak Odalar arası işbirliğinin geliştirilmesi (Gıda, Kimya ve Ziraat Mühendisleri Odalarının temsilcilerinden oluşturulacaktır)

LPG Çalışma Grubu: 5307 sayılı LPG Piyasası Kanunu‘na göre LPG piyasasında görev yapan personele verilecek ülke genelindeki eğitim ve uygulamalarda birlikteliğin sağlanması ve yaşanacak sorunların hızlıca çözümlenebilmesi (Çevre, Kimya, Makina ve Petrol Mühendisleri Odalarının temsilcilerinden oluşturulacaktır)

Özelleştirme ve Sonuçlarının Takibi Çalışma Grubu: Meslek alanlarımız ile ilgili, özelleştirme süreçlerinin ve özelleştirmelerin yaptığı tahribatların ortaya konulmasına yönelik her türlü çalışmanın yapılması, hukuksal süreçlerin izlenmesi, hakkında yürütmeyi durdurma veya iptal kararı verilen özelleştirmeler için kararların uygulanmasının sağlanmasına yönelik etkinlik önerilerinin geliştirilmesi (İlgili Odaların temsilcilerinden oluşturulacaktır)

Bilirkişilik Çalışma Grubu: Üyelerimizce yapılan bilirkişiliklerin geliştirilmesi ve 5 Mayıs 2005 tarihli ve 25806 sayılı Resmi Gazete‘de yayınlanarak yürürlüğe giren TMMOB Bilirkişilik Yönetmeliği‘nin gerekleri üzerine çalışma yapılması (Oda temsilcilerinden oluşturulacaktır)

Enerji Çalışma Grubu: Enerji kaynakları, enerjinin temini, kullanımı, özelleştirme süreçleri, yasal süreçleri ve mevzuatı konularında her türlü çalışmanın yapılması, belge ve bilgilerin toplanması ve yayımlanması, "TMMOB Enerji Raporu"nun geliştirilmesi, konu ile ilgili merkezi ve bölgesel toplantıların düzenlenmesi, panel/seminer/açık oturum/konferans vb. etkinliklerinin düzenlenmesi (İlgili Oda temsilcilerinden oluşturulacaktır)

Kadın Çalışma Grubu: Kadına cinsiyetinden kaynaklı olarak uygulanan her türlü olumsuz davranış ve politikalara karşı mücadele yöntemlerini tanımlama ve görüş oluşturma (Oda temsilcilerinden oluşturulacaktır)

Yapı Denetimi Çalışma Grubu: Yapı Denetimi ile yasa ve yönetmelikler ile ilgili çalışma yapılması, konu ile ilgili TMMOB görüşlerinin oluşturulması (Oda temsilcilerinden oluşturulacaktır)

Mesleki Denetim Uygulamaları Çalışma Grubu: Mesleki denetim uygulamalarına yönelik ortak çalışma yapılması, Birliğimize bağlı odalarda uygulamaların tekleştirilmesi için "Ortak Mesleki Denetim Uygulamaları Çalışma ve Esaslarının" belirlenmesi ve hayata geçirilmesi (Oda temsilcilerinden oluşturulacaktır)

TMMOB Öğrenci Evi ve Sosyal Tesisi Komisyonu: TMMOB Öğrenci Evi ve Sosyal Tesisinin yapımı kapsamında yapılacak işlerin takibi ve yürütülmesi (Elektrik Mühendisleri, İnşaat Mühendisleri, Makina Mühendisleri ve Mimarlar Odalarının temsilcilerinden oluşturulacaktır)

Kentsel Dönüşüm Uygulamaları Çalışma Grubu: Başta kentsel dönüşüm olmak üzere, ülkemizde yaşanmakta olan mekânsal değişim ve dönüşümün çok yönlü bir biçimde değerlendirilmesi, konu ile ilgili TMMOB Raporu hazırlanması (Oda temsilcilerinden oluşturulacaktır)

42. DÖNEM ÇALIŞMA BİRİMLERİ:

Her birimin kendine özgü oluşum şekli ve çalışma tarzı Genel Sekreterlikçe düzenlenecektir. Tüm birimlerin çalışmaları ayrı ayrı olmak üzere, her TMMOB Yönetim Kurulu toplantısında Yönetim Kurulu üyelerinin bilgi ve değerlendirmesine sunulacaktır.

Hukuk Birimi: Meslek alanlarımıza, örgütlülüğümüze, Odalarımıza ve üyelerimize yönelik her türlü yanlış uygulamalara ve yaptırımlara karşı girişimlerde bulunmak üzere ön hazırlıklar yapılması, TMMOB Yönetim Kurulu‘nca gerekli görülen her konuda açılan ya da açılacak davalar için gereğinin yapılması, meslek alanlarımız ve örgütlülüğümüze ilişkin TBMM‘de gündeme getirilen/getirilecek taslak, tasarı ve yasalar ile ilgili ön hazırlıkların oluşturulması, deprem davalarının takibi, örgütümüzün ve kamuoyunun bilgilendirilmesi.

Basın-Yayın-Arşiv-Dokümantasyon Birimi: Basın açıklamalarının yazılması ve basın toplantılarının düzenlenmesi, yapılan açıklamaların duyurulması ve yayımlatılması; yayımlarımıza herkesin kolaylıkla ulaşabileceği bir biçimde gerçekleşmesi için standartlaşma çalışmalarının yapılması; gazete, TV ve internet haberciliği arşivinin ve WEB sayfasının düzenlenmesi, güncel tutulması; Birlik Haberleri hazırlanması ve yayımlanması; yayımlanacak kitapların hazırlık, basım ve dağıtım işlerinin yapılması, Mevcuttaki tüm belgelerimizin açığa çıkarılması, kullanılabilirliğinin sağlanması, belgelerimize ilişkin geleceğin planlanması.

42. DÖNEM ÖRGÜT İÇİ TOPLANTILARI:

Dönem içerisinde aşağıda tanımlanan toplantıların yapılması sağlanacak, katılımların tam olmasına özen gösterilecektir.

TMMOB Danışma Kurulu: TMMOB Genel Kurulundan sonraki en önemli Birlik Organı olarak düşünülen Danışma Kurulu toplantıları yılda iki kez gerçekleştirilecektir. Danışma Kurulu toplantılarının yanı sıra, gerekli görülen konular üzerine, Bölgesel Danışma Kurulları da dönem içerisinde gerçekleştirilecektir.

TMMOB Yönetim Kurulu İle İKK Bileşenleri: Her İKK ile dönem içerisinde en az bir kere bir araya gelinecektir.

TMMOB Yönetim Kurulu ile TMMOB Denetleme Kurulu: Dönem içerisinde TMMOB Yönetim Kurulu ile TMMOB Denetleme Kurulu üyeleri ile birlikte iki kez ortak toplantı düzenlenerek durum değerlendirmeleri yapılacaktır.

TMMOB Yönetim Kurulu ile Odaların Yönetim Kurulu Başkanları: TMMOB Yönetim Kurulu ile Odalarımızın Yönetim Kurulu Başkanları gerekli durumlarda toplanacaktır. Birlikte üretme, birlikte karar alma, birlikte yönetme ilkesinin yaşama geçirilmesinde önemli bir araç olduğu bilinen bu toplantıların bilgilendirme ve değerlendirme dışındaki gündemi, katılımcılarla birlikte belirlenecektir.

TMMOB Genel Sekreteri ile Oda Yazman (Sekreter) Üyeleri: Olağanüstü veya gereklilik durumları dışında dönem içerisinde iki kez toplanması sağlanacaktır.

TMMOB Saymanı ile Oda Saymanları: Olağanüstü veya gereklilik durumları dışında dönem içerisinde iki kez toplanması sağlanacaktır.

42. DÖNEMDE YAYIMLANACAK KİTAPLAR:

TMMOB Yasa ve Yönetmelikleri 
Mühendislik ve Mimarlık Öyküleri VI 
ILISU Barajı ve Hidroelektrik Santrali Raporu 
Gerçekleştirilecek etkinliklerin kitapları

Ayrıca dönem içerisinde gerekli görüldüğü durumlarda başkaca kitapların ve TMMOB raporlarının yayımlanması da gündeme alınabilecektir.

42. DÖNEMDE TEMSİL EDİLECEĞİMİZ PLATFORMLAR VE KURULUŞLAR:

Dönem içerisinde aşağıda tanımlanan kurum ve kuruluşlarda önceki dönemlerde olduğu gibi bu dönemde de TMMOB temsil edilecektir. Temsil edildiği platform, kurum ve kuruluşlar ile ilişkiler ve mevcut durumlar örgüt içine ve kamuoyuna duyurulacaktır.

Dünya Mühendislik Örgütleri Federasyonu (WFEO)
Avrupa Ulusal Mühendis Örgütleri Federasyonu (FEANI)
Güneydoğu Avrupa Ülkeleri Mühendislik Birlikleri Organizasyonu (COPISEE) 
Mühendislik Dekanları Konseyi (MDK)
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş ve İşçi Sağlığı Konseyi 
Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) 
Tüketici Konseyi 
Reklam Kurulu 
Türk Patent Enstitüsü 
Türk Akreditasyon Kurumu (TÜRKAK) 
Karayolları Trafik Güvenliği Kurulu 
Türk Loydu
Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi
Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü (BOREN)
Enerji Verimliliği Koordinasyon Kurulu 
Türk Tasarım Danışma Konseyi
Çimento Müstahsilleri Kalite ve Çevre Kurulu
Türkiye Belediyeler Birliği Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Çalışma Grubu

42. DÖNEM MALİ DURUM:

Genel Kuruldan geçen bütçe öngördüğümüz çalışmaların yapılabilmesi için gerekli ve yeterli bir bütçedir. Odalarımızın bu bütçenin gerçekleşmesi için gerekeni yapacaklarını biliyoruz.

"Gençlik geleceğimizdir" sözünden yola çıkarak başlatılan "TMMOB Öğrenci Evi ve Sosyal Tesisleri" binamızın dönem içerisinde odalarımızın yaratacağı mali değerle bitirileceğine de inancımız tamdır.