TMMOB İSTANBUL İL KOORDİNASYON KURULU BASIN AÇIKLAMASI

×

Hata mesajı

  • Notice: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 771 satırı) içinde Undefined index: 3.0.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 777 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 781 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 841 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.
İstanbul Şubesi

Yayına Giriş Tarihi

14 Ağustos 2012

17 Ağustos 1999 Marmara Depreminin 13. yıldönümündeyiz. TMMOB İl Koordinasyon Kurulu tarafından Kanun Hükmünde Kararnamelerle yapılan değişiklikler, Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğinde yapılan değişiklikler ve yapı inşa sürecindeki sorunlarla ilgili 15 Ağustos 2012 tarihinde MMO İstanbul Şubede kamuoyunu bilgilendiren bir basın açıklaması yapıldı.

 

TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu tarafından 17 Ağustos depreminin 13. yılında kentsel dönüşüm, kamusal denetim açısından TMMOB ve Odaların devre dışı bırakılma girişimlerinin beklenen İstanbul Depreminde ortaya çıkaracağı facialara işaret eden bir basın açıklaması gerçekleştirildi. Yapılan basın açıklamasına TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Süleyman Solmaz, Mimarlar Odası Büyükkent Şubesi Yönetim Kurulu üyesi Hüseyin Kargın, Makina Mühendisleri Odası İstanbul Şube Yangın Komisyonu Başkanı Serhat Göke, TMMOB Yönetim Kurulu Üyeliği ve Jeofizik Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi eski başkanı Oğuz Gündoğdu katıldı. 

KENT VE YAPI ÜRETİM SÜRECİNİN HER AŞAMASINI ÖZELLEŞTİREREK TEKELLEŞTİRİLMESİNİ HEDEFLEYEN ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI BU UĞURDA AÇIKÇA SUÇ İŞLEMEKTEDİR

Son yıllarda, kentlerimizi, yaşam alanlarımızı, çevreyi, doğayı ve meslek alanlarımızın dokunulmazlığını koruyacak tüm yasal düzenlemelerin ortadan kaldırılmasına, kent ve yapı üretim sürecinin her aşamasının özelleştirerek tekelleştirilmesine dair "kanun darbeleri" büyük bir hızla ardı ardına gerçekleştirilmekte ve özellikle afetler bahane edilerek "Kentsel Dönüşüm" adı altında "doğa ve tarih yağması" niteliğinde ve "rant" amaçlı yasa ve yönetmelik kararları ile kentlerimiz afetlere daha açık hale getirilmektedir.

12 Haziran 2011 Genel Seçimleri sürecinde çıkarılan hukuka ve Anayasaya açıkça aykırı olan KHK`ler (Kanun Hükmünde Kararnameler) marifetiyle yetkilerin merkezde toplanması sağlanmış, kurulan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı`na ve TOKİ` ye sınırsız yetki verilmiştir.

16 Mayıs 2012 tarihinde TBMM`de iktidar milletvekillerinin oylarıyla geçen 6306 sayılı "Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun" ile bu kuruluşların dayattığı kentleşme politikalarının "engelsiz" olarak yaşama geçirilmesinin önü açılmıştır.

Özellikle son günlerde afet yasasının devamı niteliğinde olan, iktidarın gündeme getirdiği  "Yapı Denetimi Hakkında Kanun İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Taslağı" ise; sadece kentlerimizin, yaşam alanlarımızın değil meslek alanlarımızın da tamamen sermayenin kontrolü altında gelişmesine neden olma tehdidini taşımaktadır.

Yapı Denetimi Hakkında Kanun İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Taslağı`nın gerekçeli metninde;  Türkiye`deki mühendislik ve mimarlık hizmetlerinin başarısız olduğu ön plana çıkarılarak, kurulacak "Teknik Müşavirlik Kuruluşları" ile bu başarısızlığın önüne geçilebileceği vurgulanmaktadır.

Teknik Müşavirlik Kuruluşları'nın yapabileceği görevler dikkate alındığında, tüm mühendislik ve mimarlık hizmetlerinin tek çatı altında toplanması öngörülmekte, böylelikle mimarlık/mühendislik mesleğinin ''serbest meslek'' olma özelliği ortadan kaldırılmaktadır. Müelliflik dahi bireysel olma özelliğini yitirebilecek şekilde müelliflik kuruluşu adı altında tüzel kişiliğe dönüştürülmektedir. Sermaye sahibi herhangi bir vatandaş yanına mimar veya mühendis almak kaydıyla ''Teknik Müşavirlik Kuruluşu'' kurabilecektir.

Böylelikle Mühendislik, Mimarlık ve Şehir Plancılığı Meslek alanı tamamen sermayenin eline geçecek ve sermayenin kontrolü altında gelişecektir. Ancak, Bakanlığın yetkin bulduğu mühendis, mimar ve şehir plancıları ancak çalışma olanağı bulabilecek, kuruluşuna izin verdiği Teknik Müşavirlik Kuruluşları da TOKİ'nin ya da uluslararası grupların taşeronluğunu yaparak meslek ortamını etik değerler ve kamu yararına korumadan yoksun olarak düzenleyeceklerdir.

Bunun sonucu olarak mühendis, mimar ve şehir plancıları sermayeye ve iktidarlara hizmet veren ücretli çalışan haline dönüşecek ve giderek daha da işsizleşecek ve köleleşecektir.

Bugüne kadar yapılan pek çok yasal düzenlemede olduğu gibi, yerel yönetimlerin yetkilerine de müdahale ile yerel yönetimlerin yetkilerinin merkezi hükümette toplanmasına yönelik bir yaklaşım söz konusudur.

Ancak bu yasa taslağının kanunlaşması dahi beklenilmeden, iktidarın  "Yağma" politikalarını gerçekleştirebilmesi için engel olarak görülen, çalışan Meslek Odalarının "özerk, kamusal ve anayasal kimliği" yok sayılarak yerli ve uluslararası sermayenin rant projelerine bir an önce yol açabilmek adına yapılan hukuk dışı düzenleme ve genelgeler;  kamu yararı, anayasa ve yasalara aykırı bir şekilde yürürlüğe konulmaya başlanmıştır.

Özellikle 3 Nisan 2012'de yürürlüğe giren "Bürokrasinin Azaltılması ve İşlemlerin Basitleştirilmesine Yönelik Başbakanlık, Bakanlıklar, Bazı Bağlı ve İlgili Kuruluşlar ve

Üniversitelere Ait 84 Adet Yönetmelik" kapsamında; Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğinde ardı ardına yapılan değişiklikler ile özellikle meslektaşlarımızın mesleki ve özlük haklarının ve meslek alanlarımızın ileride telafisi mümkün olmayacak zararlar almasına neden olacak, TMMOB ve bağlı meslek odalarının devre dışı bırakıldığı uygulamalara başlanmıştır.

Bu bağlamda Çevre Ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 81 İl Valiliği ve Büyükşehir Belediye Başkanlıklarına hitaben yazılan 25.04.2012 tarihli ve 1310 sayılı genelge ile;

·         "....Elektrik, telefon ve doğalgaz tesisat projelerinin ilgili kurumunca onaylanması haricinde,  projeler ruhsat düzenlemeye yetkili idare onayı ve proje müellifinin imza ve parafı dışında, meslek odaları dahil hiçbir kurum veya kuruluşça inceleme yapılmayacağı ve vizelenmeyeceği,

·         Yapı ruhsatı düzenlemeye yetkili idarelerce, meslek adamlarından oda kayıt belgesi talep edilmeyeceği,

·          Yapı ruhsatı ve yapı kullanma izin belgelerinin birer örneği ve bir önceki ayda yapılan işlemlere ilişkin bilgiler, incelenmek ve üye kısıtlılığının olup-olmadığı hakkında ilgili idareye bilgi verilmek üzere her ayın ilk haftası ilgili meslek odalarına liste halinde topluca bildirileceği,

·          Üyelerin mesleği uygulamada kısıtlılıklarının idareye bildirilmesinde sorumluluğun meslek odalarına ait olduğu belirtilmiştir."

 Söz konusu genelge kesinlikle anayasa ve kamu yararına aykırı bulunmaktadır.

Zira;

Gerek Anayasa'nın 135. maddesi, gerekse 6235 sayılı TMMOB Kanunu gereğince ''Mesleğin ve meslek mensuplarının kamu yararı doğrultusunda gelişimi, birbirleriyle ve halkla olan ilişkilerinde dürüstlüğün ve güvenin hakim kılınması v.b....'' amaçları doğrultusunda ''mesleğin doğru uygulanmasının sağlanması, mimarlık/mühendislik meslek alanlarındaki hizmetlerde,kamunun can ve mal güvenliğinin sağlanması ve korunmasına yönelik denetim ve gözetimlerde bulunulması, hizmetin mimar/mühendis tarafından yapılıp- yapılmadığının denetlenmesi, haksız rekabetinin önlenmesi....''gibi konularda TMMOB ve bağlı meslek odalarının görev ve yetkisi bulunmaktadır.

Bu çerçevede kamu kurumu niteliğinde TMMOB ve bağlı meslek kuruluşlarının ilgili yasaların verdiği yetki ve amaçlar çerçevesinde hazırlayıp Resmi gazete'de yayımlamak suretiyle yürürlüğe girmiş olan yönetmeliklerinde yer alan kurallar hukuka uygun ve icrai nitelikte hukuk kurallarıdır. Dolayısıyla bu kuralların kamu görevlileri tarafından uygulanmasının kendilerine yüklenen görevin yerine getirilmesi olarak kabul edilmesi tartışmasızdır. Mühendislik/ Mimarlık hizmetlerinin, kamu yararını gözetmek, haksız rekabeti engellemek, meslek etiğini ve eser sahibi mimar/mühendisin 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunundan gelen haklarını korumak amaçlarıyla'' mesleki denetim uygulamasının yürütülmesi gerekmektedir.

Ayrıca;

Bilindiği gibi; TC Anayasası ve 6235 sayılı TMMOB Kanunu uyarınca;  Türkiye`de mimarlık ve mühendislik meslekleri mensupları, mesleklerinin icrasını iktiza ettiren işlerle meşgul olabilmeleri için ihtisasına uygun bir odaya kaydolmak ve azalık vasfını muhafaza etmek mecburiyetindedirler.

Kamu Kurumu ve Kuruluşları ile iktisadî Devlet Teşekkülleri ve Kamu İktisadî Kuruluşlarında asli ve sürekli olarak çalışan mühendislik ve mimarlık meslekleri mensuplarının meslek ve ihtisaslarıyla ilgili odaya girmeleri isteklerine bağlıdır. Ancak bunlar, görevlerinin gereği olan işleri yaparken, mesleki bakımdan, Odaya kayıtlı meslektaşlarının yetkileriyle haklarına sahip ve onların ödevleriyle yükümlüdürler.

Ve doğaldır ki bir hukuk devletinde hiçbir makam ve idare mevcut yasa ve anayasaya aykırı bir işlem tesis edemez aksine davranışlar açıkça suçtur.

İktidarın mühendislik hizmetlerinde anayasal bir mesleki kuruluş olan TMMOB`ye bağlı Odaları devre dışı bırakma gayreti "dikensiz gül bahçesi" istemesindendir. Bu daha büyük rantların ortaya çıkartılması anlamına gelmektedir. Zaten çok büyük oranda problemli olan yapı stokumuzun kamu sağlığı ve güvenliği açısından çok daha büyük problemlerle karşı karşıya kalması anlamı taşımaktadır.

Mühendis, Mimar ve Şehir Plancıları olarak yeni yönetmelik ve genelgeler ile meslek alanlarımızda yaratılan kamu yararının göz ardı edilmesi, meslek alanlarımızın sermaye şirketlerine peşkeş çekilmesi, üyelerimizin, özlük ve hukuki haklarının ortadan kaldırılmasına karşı, TMMOB'ye bağlı meslek odalarımız ve üyelerimiz ile mücadelemize devam edeceğiz.

TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ

TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ

TMMOB MAKİNAMÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ

TMMOB MİMARLAR ODASI İSTANBUL ŞUBESİ