TÜRKİYE`DE GENÇ VE ÜCRETLİ BİR KADIN MÜHENDİS OLMAK!

×

Hata mesajı

  • Notice: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 771 satırı) içinde Undefined index: 3.0.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 777 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 781 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 841 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.
İstanbul Şubesi

Yayına Giriş Tarihi

03 Mayıs 2014

Beylikdüzü Temsilciliği Yürütme Kur. Başkanı EZGİ KILIÇ`ın, genç ve kadın mühendis sorunları üzerine Oda Genel Kurulu’muzda yaptığı ve ilgiyle karşılanan konuşmasını sunuyoruz: ... 30 Mart bize bir kez daha gösterdi ki; bizler karşılaştığımız sıkıntıyı ve içimizde biriken öfkeyi tıpkı haziran isyanında olduğu gibi ancak sokakta vereceğimiz mücadele ile kazanabiliriz... tüm kadınlara, gençlere ve ücretli çalışanlara seslenmek istiyorum. Bizler haziran isyanının lokomotifleriyiz... danışma kurullarında ve yönetim kurullarında mutlaka yer alalım...

11 yıllık AKP iktidarı boyunca "kadına yönelik şiddet, tecavüz yasası, kürtaj tartışmaları" derken kadınlar AKP‘nin şiddetinden en fazla pay alan taraflardan oldu. Siyasi iktidar ne mi yaptı? Açıkça kadın-erkek eşit değildir söylemini kullanmakta sakınca görmeyen iktidar, kızlı-erkekli aynı merdivenleri kullanıyorlar, aynı evde kalıyorlar diyerek kadın düşmanlığını körükledi ve kadının üzerindeki mahalle baskısını arttırdı. "Kürtaj cinayettir ve her kürtaj bir ULUDERE‘dir." dedi. Hastaneler kadınları kapıdan geri gönderdi. Nüfus ve Aile Politikaları Mevzuat Çalışmaları" adıyla hazırlanmakta olan kadın istihdamı paketinde sözde iyileştirici yönde yaptıkları düzenlemelerle; kadının çalışma hakkını, örgütlenme hakkını kısıtlayarak; kadının evinin işyeri, evin ve çocuğun bakımının ise kadının işi haline getirilmek istendi. Kadın mıdır kız mıdır bilmiyoruz, dedi. Mahkemeler rıza var deyip tecavüzü görmedi. En az 3 çocuk doğurun, 3.çocuk için 5000tl, erken evliliğe faizsiz kredi paketleriyle çocuk gelinlerin artmasına, kadınların eğitim seviyesinin azalmasına, kadınların iş yaşamındaki etkinliğinin önüne geçilmeye çalışıldı.

Bunların yanında iktidar yanlısı medya da boş durmadı. TRT-Diyanet, Türk Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği‘nden (TMMOB) Gıda Mühendisleri Odasına "Yeni Güne Merhaba" programı için erkek bir gıda mühendisi talebinde bulundu. Odanın tepkisine karşı, TRT Genel Müdürlüğü‘nden Osman Gökmen, gerekçe olarak sağlık, mühendislik, günlük yaşam gibi konularda erkek konuklar; psikoloji, çocuk, sanat, yemek, el becerileri, evlilik gibi konularda ise kadın konuklara ağırlık verildiğini bildirdi.

Her geçen gün emsalleri artan cinsiyetçi reklamların da hakkını vermek lazım. Kadınlar bu reklamlarda sürekli inatçı lekeleri çıkaramadığı için matem tutan, çamaşır veya bulaşık makineleri kireçlendiği için mutsuz olan, doğum günleri veya anneler gününde mini fırın hediyesiyle mutluluktan uçan, dondurmayla hazzın doruklarına çıkan, tüyü alınmış bacaklarıyla baş döndüren, makyaj, giyim, kuşam, saç ve ‘erkek tavlama‘ dışında derdi olmayan insanlar olarak tanımlanmaya devam ediyor.

Tüm bunlar yaşanırken bizler kadın mühendisler olarak çalışma yaşamında erkek işi olarak nitelendirilen makine mühendisliği mesleğini icra etmeye çalışıyoruz. Bu ayrımcılık ilk olarak iş ilanlarında karşımıza çıkıyor. Doğrudan bay eleman aranıyor.  Biz kadınlar ise genelde pozisyon olarak satış-pazarlama bölümlerine yönlendiriliyoruz. İş hayatına girdiğimizde de pozisyonumuz ne olursa olsun dosya düzenleme, belgeleme, rapor yazma, sunum hazırlama işlerinde çalıştırılmaya çalışıyoruz. En önemlisi de önyargılarla atıldığımız iş hayatında sürekli olarak yaptığımız işin sadece analitik zeka, teknik beceri ve bilgiye dayandığını kanıtlamak için 2 kat performans sergilemek durumunda kalıyoruz. Açıkçası Proje-taahhüt mühendisi olarak, sahada çalışan bir kadın mühendis olarak keşke erkek olsaydım daha başarılı olurdum, işçiler benim sözümü daha fazla dikkate alırlardı diyebileceğim bir durum yaşamadım. Tam aksine sınıf bilincinin farkında olan bir birey olarak sahadaki diğer her fırsatta işçiyi ezmeye çalışan erkek şantiye mühendislerine göre daha başarılı işler çıkarma fırsatım da oluyor diyebilirim.

Son olarak değinmeden geçemeyeceğim bir diğer konu ise kadın olmanın yanında yeni mezun veya tecrübe edinme fırsatı bulamamış bir genç mühendis olmaktır. Durum bu şekilde olduğunda düşük ücretler ve esnek çalışma saatleriyle karşılaşmaktan kendinizi alamıyorsunuz. Tepenizde bir patron veya müdür sürekli sizin vazgeçilmez olmadığınızı dikte ederek sizi iliğinize kadar sömürüyor. Maksimum verim minimum hata beklentisinin üzerinizde yarattığı baskının altında eziliyorsunuz. Bu şekilde bir çalışma hayatı insanı sürekli bir yoğun bakım altında tutarak onun yaşam enerjisini ve sevincini tüketiyor.

Konuşmamı tamamlarken toparlayacak olursam; hayatımızın her alanı eşitsizliklerle, ayrımcılıklarla, ötekileştirilmelerle, kısacası yaşama hakkımıza yapılan müdahalelerle boğuşmakla geçiyor. 30 Mart bize bir kez daha gösterdi ki; bizler karşılaştığımız sıkıntıyı ve içimizde biriken öfkeyi tıpkı haziran isyanında olduğu gibi ancak sokakta vereceğimiz mücadele ile kazanabiliriz. Ve tabiî ki örgütlenmeden, bilinçlenmeden ve çoğalmadan başarmak kolay değil. Salondaki tüm kadınlara, gençlere ve ücretli çalışanlara seslenmek istiyorum. Bizler haziran isyanının lokomotifleriyiz. Gelin birlik olalım, odanın çalışma komisyonlarında, danışma kurullarında ve yönetim kurullarında mutlaka yer alalım. Çünkü yönetimler biz yokken 1 eksikler...